ATALARIMIZ
"Kemiyet değil, keyfiyet önemli" demişler.
Yani, herhangi bir konuda özellikle de nüfus bakımından, sayının çokluğu yerine kalitenin önemi vurgulanmış.
Biz hala, nüfus kalabalığıyla övünüp, sürekli nüfus artışını teşvik ediyoruz!
Tabii ki, bir ülkede, belli etnik yapılar nüfus bakımından, bilinçli bir biçimde şu ya da bu yolla, nüfus anlamında bir artış yarışı içine girmişse, bunun gereğinin de yapılması gerekebilir!
Türkiye’de maalesef böyle bir sorunun olduğunun da altının özellikle çizilmesi gerekir.
Bugün, uzun yıllara dayanan, ülke içinde böyle bir sorunla karşı karşıya olmamıza rağmen, ülke dışından da çok farklı ülkelerden ülkemize milyonların göç edip yerleşmeleri ise, Türkiye’nin sosyal yapısını büyük ölçüde etkileyecek gibi görünüyor.
Etnik bakımdan bir ülkedeki çeşitliliğin "İyi yönetilirse zenginlik, yönetilemezse tehlike” olabileceği söylenmekte.
Bu değerlendirme çok önemli.
Türkiye, giderek etnik çeşitlilik bakımından zenginleşmeye başladı.
Bunun bize, olumlu mu, olumsuz mu yansıyacağını ileriye dönük sağlıklı bir biçimde öngörmemiz mümkün olmasa da, bugün için, pek de olumlu olduğunu ve ileride de olumluya dönüşebileceğini söylemek çok zor.
Bu konuda, Türk milletinin çok kaygı duyduğunu rahatlıkla iddia edebiliriz.
Çok ince siyasi hesaplara dayalı söylemlerin bombardımanında, insani duyguların öne çıkarılarak, inançların kullanılarak oradan buradan kimi sözde kardeşlerin sahiplenilmesine dönük çabalarla birlikte, kimi çevrelerce, Türkiyelilik yerine Osmanlılığın öne çıkarılma çabalarıyla Arap hayranlığı Türklüğün törpülenmesine dönük, geçmişten bu yana, uzun vadeli bir çaba olup olmadığı konusunda kesin bir şey söylemek mümkün olmasa da, bugün için böylesine çarpık bir anlayışın hayata geçirilme çabalarından söz etmek mümkün.
Bugün Türkiye’de, açıkça Osmanlıcılığın arkasına sığınıp, Türklüğü aşağılayanlar var!
Bana göre bunların başında Kadir Mısıroğlu geliyor.
Adamın soyadından hangi etnik yapıya sahip olduğu da ortada!
Osmanlı bir imparatorluktu.
Bünyesinde bir çok etnik yapıyı barındırıyordu.
Hatta belli dönemlerde Türkler aşağılanmıştı.
İşte bu yüzden de, Türklüğe ve Türklere karşı olanlar direkt olarak Türklüğü eleştirmeseler de Osmanlıcılık taslayarak Türklüğü iğdiş etmeye çalışmaktalar.
Ben bunları yazarken.
Irkçı ya da kafatasçı birisi değilim ama ben hiçbir etnik yapıya dönük bir husumet beslemezken, benim etnik kökenime dönük açılmış bir savaşa karşı da duyarsız kalmamı kimse benden beklememeli!