2009’UN Temmuz ayının 12’sinde, Antalya Kepez Erdal Öner Kapalı Spor Salonu’nda yapılan AK Parti İl Kongresi’nin sürpriz bir konuğu vardı.
ANAP’lı Alanya Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu.
Kongreye katılan Başbakan Erdoğan, delegelere, partili konuklara ve TRT aracılığı ile tüm yurda hitaben bir konuşma yapıp tam salondan ayrılıyordu ki, 12 Haziran’da milletvekili seçilen dönemin İl Başkanı Hüseyin Samani’nin aniden önüne atlamasına bir anlam veremedi.
Samani, şaşkın bir yüz ifadesiyle kendisine bakan Başbakan Erdoğan’ın kulağına eğilip, “Efendim, Alanya Belediye Başkanı Hasan Bey de burada. Hani geçen ay sizinle görüşüp transfer olmak istediğini söyleyen Hasan Bey. Biliyoruz, acil gitmeniz gerek ama bir rozet taksanız da şu transfer işini şurada hallediversek” dedi.
Başbakan, karşısında iki büklüm olan İl Başkanının bu ricasını, “Hay hay, gelsin, takalım” diye yanıtladı.
Sonrası malum.
O günlerde “serdengeçtisi” olan dönemin ANAP’lı Belediye Meclisi Üyesi Murat Koçak’ın şahitliğinde platforma çıkan ANAP’lı Sipahioğlu, beyaz, kısa kollu Lacoste marka gömleğine, altın suyuna batırılmış parti rozeti takıldığı günden beri AK Partili.
Başbakan Erdoğan ile Başkan Sipahioğlu, bu tarihi (!) günün hemen ardından ayrı ayrı tatile çıktılar.
Sipahioğlu Rodos Adası’nı tercih ederken, Başbakan Erdoğan ise tercihini, şu günlerde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı olması beklenen Fettah Tamince’nin sahibi olduğu Rixos Oteller Grubu’ndan yana kullandı.
Sonra bir gün, rozet töreninden yaklaşık 15 gün sonra, Başbakan Erdoğan ansızın Alanya’ya geliverdi.
Önce Hükümet Konağı, ardından Belediye Sarayı, son olarak partisinin ilçe teşkilatını ziyaret eden Başbakan, rivayet odur ki, bir köşeye çektiği Sipahioğlu’na, “Var mı benden bir isteğin Hasan Başkan” diye sordu.
Issız adaya düşmüş Robinson’un kumsalda tesadüfen bulduğu lambayı ovalayıp içinden çıkan Cin misali, Sipahioğlu’na üç dilek dileme hakkı tanındı.
Sipahioğlu önce Gazipaşa Havaalanı’nın uluslar arası uçuşlara elverişli hale getirilmesini istedi.
Ardından, Alanya’nın kenarındaki beş belde ile iki köyün Alanya Belediyesi’ne bağlanmasını diledi.
Üçüncü dilek ise hala büyük bir sır.
Rivayet odur ki, onu Başbakan ile Sipahioğlu’ndan başkası bilmiyor.
Başbakan bu üç dileği ufak bir kağıda yazıp cebine koydu, “Nasıl istersen Hasan Bey” deyip, tatilini tamamladıktan sonra Ankara’nın yolunu tuttu.
Bu ziyaretten takribi üç ay sonra ise önce Alanya’nın yanı başındaki Oba, Tosmur, Kestel, Cikcilli ve Çıplaklı beldeleri bir gece ansızın, jet hızıyla, üstelik sadece Alanya’ya özel bir kararnameyle Alanya Belediyesi’ne bağlandı.
Ardından Gazipaşa Havaalanı’nın uluslar arası uçuşlara elverişli hale gelmesi için başlatılan çalışmalar yoğunlaştırıldı ve somut adımlar atıldı.
Ancak Alanya’ya bağlanan beş beldenin halkı ve başkanları önce bu duruma itiraz etti, sonra Sipahioğlu’nun “sırrı henüz çözülemeyen ikna kabiliyeti” ile bazı belediye başkanları itiraz etmekten vazgeçti.
İsimleri yukarıda yazan beş belde, 2014 yerel seçimlerinin ertesi günü Alanya’ya bağlanacak.
Şimdi ise top Alanya Belediyesi’nde!
Sipahioğlu yeniden aday olmayı düşünüyorsa (ki eldeki veriler bunu gösteriyor) bu beş beldenin seçmenlerini tavlamak için önümüzdeki aylarda buralara hizmet yağdıracaktır, sorunlarını birer ikişer çözüp, yeniden seçildiği takdirde neler yapabileceğini de kanıtlamaya çalışacaktır.
“Beş belde Alanya’ya bağlansın mı bağlanmasın mı?” tartışmaları günümüzde halen sürerken, dün Antalya’nın Kemer ilçesinden ilginç bir haber geldi.
Kemer’in Tekirova Belediye Başkanı Yusuf Uras, “Kemer’de tüm belde belediyeler tek çatı altında toplanmalı ve tek belediye olmalı. Böylece hizmette kaliteyi artırmış oluruz. Alanya modeli örnek alınmalı” dedi.
Küçük belediyelerin, yaz aylarındaki turizm hareketinden dolayı artan nüfus karşısında beldelerine hizmet vermekte zorlandığını belirten Uras, “Yakında yeni büyükşehir yasası çıkacak. Bu yasayla beraber Kemer’deki tüm belediyelerin birleşmesinin yolu da açılmış olacak. Böylece ilçe halkına ve yazın turizmle yoğunlaşan nüfus artışına daha iyi hizmet ve daha verimli çalışma sunulacaktır” dedi.
Uras’ın açıklamalarından da anlaşılacağı üzere büyükşehir yasası çıkınca pek çok belediye zaten kendiliğinden Alanya’ya bağlanacak.
Alanya bu yönüyle de örnek ve model olmuştur.
Son olarak şunu söyleyip yazıyı bitireyim.
Benim tanıdığım Sipahioğlu’nu bu beş belde kesmez.
Önümüzdeki günlerde bir Ankara ziyareti yapar, “Patron” diye hitap ettiği Başbakan’dan beş altı belediyenin daha kendisine bağlanmasını isteyebilir.
Yapar mı?
Bence yapar, yapacaktır da…
Voyager’en jest
TÜRKİYE’NİN ilk turizm rehberlerinden biri olan turizm seyahat dergisi Voyager, Temmuz’da yayınladığı 150. özel sayısında, “Selçuklu’dan bugüne sayfiye kenti Alanya” başlığı ile Alanya’ya iki sayfa ayırdı. Alanya tarihi ile okuyucularına seslenen Vogayer, Kale, Kızılkule, Kaleden günbatımı, eğlence ve konaklama mekanları, yöresel ve dünya mutfağı, Damlataş ve Dim Mağarası, Dimçayı balık lokantaları, Alara Han, plajlar, Kleopatra Plajı’nın hikayesi, spor turizmi, kültürel değerler, gezi alanlarına varıncaya kadar pek çok ayrıntıyı kaleme aldı.
Kılınç’tan çok özel
Gedevet sohbetleri
ALANYA AK Parti’nin sevilen isimlerinden İlçe Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Kılınç, bu Pazar Alanya’nın tarihini yakından bilen ve pek çok tarihi olaya birebir tanıklık etmiş isimlerle Gedevet Yaylası’nda buluşuyor. Ramazan Ayı’nın başlamasına bir gün kala, 31 Temmuz Pazar günü Gedevet’in ünlü kahvesinde Alanya’nın yaşayan tarihi olarak adlandırılan isimleriyle buluşacak olan Kılınç’ın bu sohbetleri kayıt altına alarak bir de kitap hazırlayacağı edinilen bilgiler arasında. Bilindiği gibi Kılınç’ın, “Kevkiden bir aşk hikayesi” adlı yöresel şiveyi kullanarak yazdığı şiiri internette tıklanma rekoru kırmıştı.