Bilader, benim avguşlarımdan Leklek Hüsen gene bi habar utaşdırdı. Dimçayı'ndan Ali deller, bi keloolan var. Engi keloolan, Dimçayı Köprüsü'nün ıcıg üs tarafında beerde zinetci düggeninde çalışır. Yaz bitib gelikene, zinetci düggenine birki cavır gızı düşmüş. Gızlar, bişey aldılar mı bildim yog. Emme lekin, engi Ali, Zollu'nun Memed'i de almış, gızlara "Aşam sizi gezdirelim" demiş. Gızlar da gabıl etmiş. Engi keloğlanlar cavır gızlarını moturun arkasına bindirmişler, ikiye alıvermişler, zavadanag Mamadı'nın üssakasında az gara guytu beere çögmüşler. Endeerde kimse görmesin deyi sinlenmişler. Gederkene içgi de almışlarımış. Enginleri içdigsire Ali'len Memed'in sidigleri dudmaavermiş. Bi boy sefer ederlerimiş. Bilader, engire eşşeg arısı yuva yapmışımış. Yuvanın üsdüne işeyinsire eşşeg arıları zit gibi garanlıkta engi Ali'nin üsdüne külgüvermişler. Ali mavılarımış. "Geddi gözüm" derimiş. Gözü bi daggada gülüg gibi şişmiş. Zollu'nun Memet, "Bilader hadi gedelim, enderde ilan çıyan da vardır. Gedelim, evi boylayalım" demiş. "Engi gızlar uursuz geldi" deyi bi boy söölenirimiş. A benim Ali'm, senin ne işin var, Mamadı'nın üsdündee garaltıda. Hadi gözünden deel de eşşek arısı başga yerinden sogsaadı nabıcaadın? Amat emmin, gözlerinden öpüyoru. Geçmiş olsun Ali'm. Gözün de bilader, guggumavug guşuibi yumulmuş gedmiş. Bi ta aklında olsun. Endööle arı sogduunda ora bi çamır sıvaver.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.