Sayın Cengiz Yiğit bir sitede "Kazan kaynıyor" başlıklı bir yazı yazmış. İlk önce Ankara'nın Kazan ilçesinden haberler vereceğini sandım ama daha sonra geçtiğimiz hafta sonu yemekli bir köy düğününde kazanın başında fazla vakit geçirdiği kanaatine vardım. Alanyaspor futbol takımı son haftalarda kötü sonuçlar almaya başlayınca senin gibi fırsatçılara gün doğdu. Ama merak etme bizler skorlara göre yöneticilik yapan insanlar değiliz. Camiaya çok uzak değilsin, Alanyaspor kulübünde profesyonellik adına her şeyin yapıldığını sen de çok iyi biliyorsun ama bunları söylemek işine gelmiyor. Çünkü kimin avukatlığını yaptığın ortada. Eleştiri yapılan dönem dediğin Hakan Dizdaroğlu döneminin enkazı halen kalkmamışken futbol takımının aldığı sonuçlarla saldırıya geçmen zaten her şeyi ortaya koyuyor. Alanyaspor Yönetim Kurulu devre arasındaki transfer politikasını genç oyuncular üzerine yapmış, yine her zaman kısa ve uzun vadede bu takıma katkı yapabilecek oyuncular almıştır. İkinci yarının ilk 4 haftasında 10 puanı aynı kadro almıştır. Son 4 maçta da kazanamayan aynı kadrodur. Ara transfer 4 hafta önce değil 8 hafta önce yapılmıştır ve ardından takımın ivmesi artmaya devam etmiştir. Alanyaspor Kulübü’nün transfer politikası yönetim ve teknik adam arasında paralel bir şekilde ilerler. Ortada bir sevap varsa, günah da varsa yönetim kurulu ve teknik heyet aynı oranda sorumludur. Geçmiş dönemlerde yapılan aşırı eleştirilerin sebebi ortadadır. Eleştiriliyor denilen dönemden Alanya'ya 3.2 milyon TL borç miras kalmıştır. 100'e yakın icra miras kalmıştır. Kulübün tüm gelirleri temlik yoluyla kimlere gittiği ortadadır. Hatta Alanyaspor Kulübü’nün ödediği 200 bin TL'yi geri iade etmeyerek haram yiyenlerin öbür dünyada hesap vermeleri biraz zor olacaktır. Gerçi bu konularda sen çok tecrübelisin. Alanyaspor tarihinde kulübün iddia gelirlerine ilk temliği koyan ve bu yolla alacağını alan ilk kişi bundan 6-7 yıl önce sen olmuştun. Bu parayı Alanyaspor adına bizzat ödeyen kişiyim. İki yıldır kulübe bir tepsi baklava bile getirmeyen bu zihniyet kime neyin hesabını soruyor? Ben Mevlüthan Çavuşoğlu olarak Hakan Dizdaroğlu ile Alanyaspor konusunda görüş ayrılığına düşmeme rağmen takımın küme düşme potasındayken bitime iki hafta kala kulübe gelip sağa sola telefon açıp futbolcuların prim alması için gerekeni yapan ve Adıyaman maçı öncesi bu paraları oyunculara dağıtanlardan biri olarak bu yazıyı yazıyorum. Sen Alanyaspor'a hangi katkıları yaptın da eleştirme hakkını kendinde görüyorsun? Tüm amacın ortalığı karıştırmak, Alanyaspor'da huzursuzluk yaratmak. ‘Takım kötü gitsin de bizler de vuralım’ derdindesin. Ama sizin gibilere pabuç bırakacak değiliz. Bu takımının tarihinde iki şampiyonluğu var. Onların birinin baş aktörlerinden biriyim. Bu takım 3-4 kez 2. ligde play-off'lar gördü, o zaman da kulübün içindeydim. Türkiye kupasında iki kez gruplara kalıp büyük takımları Alanyalılara izlettirdi. 4 büyük takım bir resmi maçta ilk kez Alanya'ya geldi. Genç takım Türkiye ikincisi oldu. Tesislerin geldiği nokta ortada. Hangisini sayayım. Bana yakışmaz ama maalesef bazı insanlar balık hafızalı, ara sıra hatırlatmak gerek. Halen projeler ve gelişim için mücadele ediyoruz. Son yıllarda sen neler yaptın bu kulüp için? Kamuoyuna açıkla da bilmediğimiz bir şey varsa öğrenelim. Sana tavsiyem "Gölge Etme Başka İhsan İstemeyiz" olur.