Kask var, eldiven var… ama önce ceza var!

Alanya’da trafik polisinin motosiklet sürücülerine kask ve koruyucu eldiven dağıttığını görünce içimden bir “Oh be, sonunda!” demiştim. Meğer sevincim biraz erkenmiş… Çünkü dağıtımın öncesinde kask ve eldiveni olmayan herkese ceza kesilmiş!
Şimdi, hak verelim; yasaysa yasa, kuralsa kural. Kasksız motosiklete binmek, şemsiyesiz fırtınaya çıkmak gibi bir şey. Ama şu işin zamanlamasında bir mizah yok mu? Polis, önce cezasını yazıyor, sonra da kaskı ve eldiveni hediye ediyor. Yani bizdeki uygulama tam olarak şöyle:
“Canını hiçe saydığın için önce bir ceza, sonra bir hediye… Bir dahakine aklın başına gelsin!”
Hani belediyeler bazen halka ücretsiz fidan dağıtır ya… Öncesinde “Bahçesinde ağaç olmayan herkese 750 TL ceza” gibi bir uygulama düşünün. Olur mu? Olmaz. Ama motosiklette oluyor işte.
Elbette polis görevini yapıyor, trafik güvenliği şakaya gelmez. Ama vatandaşın gözünde ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:
“Devlet önce keseyi dolduruyor, sonra gönlü alıyor.”
Bir de kask takmayanların klasik savunması var:
“Abi ben zaten hep yavaş gidiyorum.”
E tabii, Alanya trafiğinde yavaş gitmek için özel bir çabaya gerek yok, zaten araçlar kendiliğinden yavaşlatıyor insanı. Ama kaza dediğin, hız beklemez; aniden olur, acıtması da hızla doğru orantılı değildir.
İşin doğrusu şu: Kuralı hatırlatmanın yolu sadece para cezası olmamalı. Eğitim olur, bilinçlendirme olur, seminer olur, okul önü etkinliği olur… Ama biz hâlâ “önce ceza, sonra bilgilendirme” çizgisinde ilerliyoruz.
Yine de dağıtılan kask ve eldivenleri görünce insanın içi ısınıyor. En azından ortada iyi niyet var. Yani bizim memlekette bazı işler ters başlasa da sonunda doğruya bağlanıyor.
Ama zihnimde hâlâ şu soru dönüp duruyor:
Acaba önce kasklar dağıtılsa, sonra takmayanlara mı ceza yazılsa?
Hani, insan bir şans verilmiş gibi hisseder… Bir ihtimal daha varmış gibi.
Neyse… En azından sürücüler artık daha korunaklı. Umarım bu uygulama, ceza makbuzundan çok kask tokası sesini arttırır. Kalın sağlıcakla.