Kaset skandalları

Biz Türkler, çapkınlığımızla övünmeyi severiz. Çapkın bir milletin, çapkın siyasilerinin olması kadar da doğal ne olabilir! Gündemdeki son kaset olayının, çapkınlıkla ilgili bölümü skandal olarak değerlendirilmeyebilir ama konuşmalarla...

Biz Türkler, çapkınlığımızla övünmeyi severiz.
Çapkın bir milletin, çapkın siyasilerinin olması kadar da doğal ne olabilir!
Gündemdeki son kaset olayının, çapkınlıkla ilgili bölümü skandal olarak değerlendirilmeyebilir ama konuşmalarla ilgili bölümü, milliyetçi ve muhafazakar olarak bilinen bir siyasi yapının en önde gelen isimlerinin siyasi söylemleriyle eylemleri arasındaki çelişkiyi dikkate aldığımızda büyük bir skandal olarak değerlendirilebilir!
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de insan ömrü oldukça uzadı.
Bu da, sağlık konusunda oldukça büyük bir mesafe kat ettiğimizi gösteriyor.
Sağlığımız her alanda mükemmelleşme yolunda!
Geçmişte, “Yaş yetmiş, iş bitmiş” denilir ve yaşlılar her anlamda göz ardı edilirdi!
Birinci kasetin kahramanının, yetmiş yaşın üzerinde olması, bizim gibi yaşlıların hala işlevselliklerini sürdürebildiklerini kanıtlaması bakımından çok anlamlı, anlamlı olduğu kadar da kahramanımızla ne kadar övünsek azdır!
Toplum olarak, kendisiyle ne kadar iftihar ettiğimizi, seçim çalışmalarında, verdiğimiz destekle gösteriyoruz.
Bu çok değerli siyasetçimizin en büyük hatası, partnerini meclise taşımasıydı.
Her yaptığı affedilir de, bu yaptığını affetmenin pek doğru olmayacağını söylememizde yarar var!
Neyse, konuyu espri ile süslemeye çalışırken bulandırmayalım!
Son günlerde, kaset skandallarıyla siyaset altüst oluyor!
“Skandal” tanımından çok, “Komplo” tanımı öne çıkarılıyor.
Suçlamalar, kasetin aktörleri ve onların hiç de hoş olmayan konuşmaların içeriğine değil, kasetin çekimini yapan ve bunu yayınlayanlara dönük yapılmakta.
Dolayısıyla suçlananlar, eylemleri görüntülenenler değil, bu görüntüleri çekip medyaya servis edenler.
İlginç değil mi?
Minareyi çalan nasıl kılıfını uyduruyorsa, bizim siyasiler de, kasetteki yiğitleri değil, partilerini kurtarma adına olmadık kılıflarla çalınan minareyi saklamanın özel çabası içindeler!
Bu ülkeyi ve bu ülke insanını kurtarma adına yola çıkmış, vatan ve millet sevgisiyle dopdolu, ahlaklı ve yurtsever bu insanların kasetlerdeki görüntülerine, özellikle de ilginç konuşmalarına rağmen, bu siyasi aktörleri, neredeyse büyük bir ahlaksızlığın komplosuyla karşı karşıya kalmış, zavallı mağdurlar olarak topluma lanse edilmeye çalışılmaları hem ilginç, hem komik, hem de düşündürücü değil mi?
Birinci kaset skandalının kahramanı Deniz Baykal, hatasını kabul edip görevinden istifa ettiği halde, CHP’li gençlerin evin önünde günlerce bekleyip, yalvar yakar yeniden göreve dönmesi çağrısında bulunmalarının doğru bir davranış olduğunu söylemek mümkün değilken, son skandalın kahramanlarına dönük MHP’li gençlerin tepkisinin biçimi doğru olmasa da yine de bu gençleri duyarlılıklarından dolayı alkışlamamız gerektiği kanısındayım.
Özellikle gençler, belli bilgi birikimi ve deneyime sahip olmasalar da, ilkeli, dürüst ve idealistlik konusunda hata yapmamalılar!