Karadenizliler Derneği

Futbola ara verdiğimiz bu dönemde bende stresten uzak konular işlemek istiyorum. Kalemi elime aldığım günden beri hep doğruları yazmaya çalıştım. İnsanların ilk tepkisi bazen olumsuzda olsa zaman içinde olumsuz bakanlar da yazılarımın yol...

Futbola ara verdiğimiz bu dönemde bende stresten uzak konular işlemek istiyorum. Kalemi elime aldığım günden beri hep doğruları yazmaya çalıştım. İnsanların ilk tepkisi bazen olumsuzda olsa zaman içinde olumsuz bakanlar da yazılarımın yol gösterici olduğuna inandılar. Alanya’mız için kim ne yapıyorsa alkışladım. İnsanları överken çok da zorlukla karşılaştım, ağır eleştiriler aldım ama yolumdan hiç sapmadım. Alanya’mıza zarar verenleri deşifre etmek, faydası dokunanları da halka duyurmak bizim görevimizdir.

Bugün uzun zamandır takip ettiğim Karadenizliler derneğini incelemek istiyorum. alanyaspora son desteklerinden sonra bu konuyu öne aldım. Dernek açılmadan önce Karadeniz insanını tanıyordum ama asıl özelliklerini tanımam Alanya spor sayesinde olmuştur. Bir dönem Alanyaspor’u destekleyen Ultra Çarşı Gurubu kurucularından Mehmet Paşalıoğlu’nu tanımam, o yöre insanını tanımama vesile oldu. Zira onun dengindeki işadamları tribünlere gelmezken o 90 dakika Alanyaspor için çırpınıyordu. Bu yaşadığı kente bağlılığı ve sonraki yaşadığımız süreç beni çok etkiledi. O dönemde birçok şeyler yaşandı. Mehmet kardeşimin duruşu, saygısı, parayla hava atmaması benimde tüm ön yargılarımı ortadan kaldırdı. Daha sonra dernek kuruldu. İlk kurulduğu günden beri takip etmeye başladım. Kurulunca kendi kendime Alanya yeni bir zenginler kulübüne kavuştu demiştim. İlk başlarda yaptıklarını reklam olarak görüyordum. Fakat basın olmadan da yaptıklarını öğrenince samimi olduklarına inanmaya başladım. Bir dönem futbol turnuvası düzenlediler. O dönem ALTAD başkanı olduğum için birçok telefon aldım. Gelen telefonlar hemşerilik yapıldığını, Alanya’daki futbol turnuvasına Alanya takımları alınmıyor diyorlardı. Konuyu kamuoyuna aktarmadan önce Mehmet kardeşimi aradım. Bana bu turnuvanın ilk olduğunu ve aceleye geldiğini, art niyet olmadığını (umarım ikincisinde şehir ayrımı yapılmaz) söyledi. Ben de ona inanarak basına konuyu aksettirmedim. Daha sonra ki tüm çalışmalarını takip ettim. Yaşadıkları kente bağlılıklarına şahit oldum. Dernek lokalini yakından tanımak için eşim ve çocuklarımla kahvaltıya da gittim. Bir an kendimi farklı bir ortamda hissetsem de dakikalar geçtikçe oradaki muhabbetlere, Karadenizlilerin kendilerine özgü şiveli konuşmaları beni mutlu etti. Emiş Beleni öğrencilerini konuk etmeleri, Turizm Festivali’ndeki görüntüleri de Alanya halkının beğenisine mazhar olmuştur. Son olarak da Alanyaspor için katkıları kayda değerdir. Fakat ben yönetim kurulunu incelediğim zaman orada bulunan değerli insanlarla Alanyaspor’a yapılan katkının eş değerde olmadığını gördüm. Zaman zaman bu katkıları yapacaklarını bilsem de dokundurmadan geçemedim.

Sonuç olarak bu derneğin kuruluş amacı bellidir. Bunun dışına çıkarak yaşadıkları şehre sosyal vb alanlarda katkı yapması onların kişiliklerini ortaya koyuyor. Cenabı Allah yollarını açık etsin. alanyada doğup büyüyen ama kazandıklarını yastık altına atan sözde işadamları umarım bu yazıyı okur ve soluğu Alanyaspor da alır.

Bugün son olarak bir hak edişin mutluluğunu aktaracağım. Son zamanlarda nihayet bir kurum AKPM Başkanı Sayın Mevlüt Çavuşoğluna bir ödül verdi. Alanya dışında her yerde sayısız ödüller alan, konumu ve hakkı her yerde verilen bir insana Alanya niye bu kadar az sahip çıkar acaba. Bu sadece siyasette değil her alanda aynıdır. Ne yazık ki içimizden çıkardığımız değerlere sahip olamıyoruz, alkışlayamıyoruz, sahip çıkanlarda suçluyoruz. İşte bu da bu memleketin makûs kaderidir.
Soru ve önerileriniz için: ugur_veysel_oksar@hotmail.com