Kapatın lan şu müziği!

DÜN, ismi bende saklı bir tanıdık aradı,

DÜN

, ismi bende saklı bir tanıdık aradı, "Birader vaktin varsa bir konu paylaşacağım" dedi.

Alanya şehir merkezinin yanı sıra Oba, Tosmur ve Mahmutlar Mahallesi'nde de kendisine ve aile bireylerine ait orta ölçekli restoran ve kafeteryaları olan arkadaşıma "Tabi ki, seni dinliyorum" dedim.


***


Başladı anlatmaya...

Mardin'de şehit edilen iki polis memurumuz Abdullah Ümit Sercan ve İbrahim Halil Aksoy'un Alanya'da defnedilmelerinin hemen ardından başlayan olaylardan, ekmeğini turizmden kazanan her ticaret erbabı gibi büyük rahatsızlık duyduğunu...

Terör örgütünü protesto amacıyla yapılan gösteri ve yürüyüşlerin artık amacından saptığını...

Her biri milli servet olan işyerlerinin, araç ve gereçlerin yakılması bir yana, turistlerin apar topar kaçtıklarını...

Her gün restoranına müşteri olarak gelen Hollandalı bir ailenin son olaylardan sonra bir tek dahi şahsi eşyalarını ve pasaportlarını almadan ticari bir taksiye binip Antalya Havaalanı'na gittiklerini...

Buradan, aile dostu oldukları için kendisine telefon açıp, "Bizim eşyalarımızı ve pasaportlarımızı Antalya'ya gönderir misin, çünkü biz artık can güvenliğimizin kalmadığı Alanya'ya gelmek istemiyoruz" dediğini falan anlattıktan sonra sadede geldi.


***


Dedi ki...

"Zaten işlerin tadı tuzu kaçmış. Zaten bir bardak su satın alacak turisti mumla arar hale gelmişiz.

Salı akşamı, Oba'daki restoranımda müşterilerle ilgilenirken, kapıda, yaşlarının 15 ile 25 arasında olduğunu tahmin ettiğim 15-20 genç belirdi.

Bir sorun olup olmadığını öğrenmesi için garsonu gönderdim, garson gidip konuştuktan sonra geri geldi, 'Şehidimiz var, kapatın lan şu müziği' diyorlar' dedi.

Son şehidimizin olduğu gün ve ertesi gün zaten bölgedeki otelciler, restorancılar ve bar işletmecileri gönüllü olarak müziği kendimiz kapatmıştık.

Ama tam turizm sezonunun biteceği, üç beş müşterinin sokaklarda zar zor gezdiği bir günde neden müziğin kapatılması gerektiğini gidip bizzat kendim sordum, 'Biz öyle istiyoruz' cevabı aldım.

Hemen Alanya Belediyesi'nden bir tanıdığımı aradım, müziğin kapatılıp kapatılmaması konusunda bir tasarruflarının olup olmadığını sordum.

Belediyeden müziğin kapatılması yönünde bir karar bulunmadığını öğrenince bunu o gençlere de söyledim ama aldığım yanıt şok ediciydi.

'Peki, sen bilirsin' deyip öfkeli bir şekilde bizim sokaktan ayrıldılar.

Sordum soruşturdum, Oba'nın yanı sıra Tosmur ve Mahmutlar'da da buna benzer gruplar bu şekilde dolaşıp esnafa 'Müziği kapatacaksınız' diyormuş.

Merak ediyorum. Bu arkadaşlar kimdir, necidir, kimden güç ve destek alarak şehirde böyle organize biçimde dolaşabiliyor ve kirasını, vergisini ödeyen esnaftan böyle taleplerde bulunabiliyorlar."


***


Uzun lafın kısası...

Alanya'da "fırsat bu fırsat" deyip ego tatmin etmek isteyen, örneklerine ancak Doğu ve Güneydoğu'da rastlanabilecek davranışlar sergileyen ve bunu "Şehidimiz var" sosu içerisinde servis ederek bugün esnafı, yarın otelciyi, ertesi gün belki daha önceden husumeti olan komşusunu tahakküm altına almak isteyen bazı gruplar türedi.

Buradan yetkililere önemle duyurulur...