Alanyaspor, 4 ay önce Samsunspor maçının ardından verdiği demeç nedeniyle gönderdiği Hüseyin Kalpar ile tekrar anlaşarak kamuoyunda yeni bir tartışmaya yol açtı. Kimilerine göre, Alanyaspor duruşundan ödün vererek imajını aşağıya çekti, kimilerine göre de isabetli bir hamle oldu. Bizim de bu gündem oluşturan konuyu es geçmememiz gerekirdi. Hafta içi Facebook'taki "Veysel Reis’le Alanyaspor" adlı kişisel sayfamda görüşlerimi belirttim. Bugünkü yazımda da Sayın Kalpar’a iki ayrı pencereden bakarak görüşlerimi belirtmek istiyorum. Sosyal medyada belli bir kesime, gazetede ise tüm halkımıza yazdığımız için doğal olarak yorumlarımız farklı gözükebilir.
Sayın Kalpar ile ilgili düşüncelerim olumlu ve olumsuz olarak yarı yarıyadır. Birtakım çevreler çok iyi hoca olduğunu ve bu ligi iyi bildiğini söylüyor. Evet, tecrübeli bir hoca ama başarılı diyemeyiz. Yozgat ve Samsun’dan başka takımlarda başarılı ise diğer takımlardan niye hep gönderildi ve sezonu tamamlayamıyor? Bu ligi bilmek terimi eskiden, internet hayatımıza girmeden önceydi. Şimdi bu ligi bilmek için biraz araştırmacı olmak yeterlidir. Alanyaspor'da geçen sezon başarılı olduğunu düşünenlere de şunu hatırlatmakta fayda vardır. Eğer yönetim devre arasında nokta transferler yapmasaydı, başarıdan söz edilemezdi. Kaldı ki bir hocanın katkısı istatistik olarak da bellidir. Sayın Kalpar için olumlu taraf ise, belli bir sistemde inat etmemesi ve taraftarımıza seyir zevki verecek hücum ağırlıklı oyun oynatma düşüncesi olmasıdır. Geçen sezon büyük çoğunlukla aynı kadro ile çalıştığı için bunu tekrar uygulayabilir. (İki ayaklı Samsun ilk maçı hariç) Bunu hep birlikte göreceğiz.
Sporsever, Sayın Kalpar üzerine yoğunlaştığı için yönetim tarafından niye böyle bir hamle yapıldı, bunun sebepleri üzerine sorgulayıcı bir yorum yapılmadı. Bir kaç gündür düşünüyorum, neden böyle risk taşıyan bir karar alındı, bir türlü mantıklı cevap bulamadım. Yönetim kurulundan da "Neden bu hoca?" sorusuna doyurucu ve gerçekçi bir açıklama da gelmediği için haftanın en çok konuşulan konusu oldu. Sadece Alanya camiası değil, Antalya camiası tarafından da yoğun eleştirilere sebep olan açıklamasıyla istenmeyen adam haline gelen Sayın Kalpar'a tekrar görev verilmesi yanlış bir hamle olarak gözükmektedir. Sayın Kalpar doğal olarak göreve gelmek istemiş olabilir ama bu olaylı gidişten sonra Alanya’da işi hiç de kolay değildir. Alanya'daki ömrü özellikle içerideki maçlara bağlıdır. Ne kadar taraftarı yönlendirme olursa olsun, içeride kaybedeceği her maç sonunda tepki görecektir. Ayrıca Sayın Kalpar açıklamasında özür dilerken, "Bazı çevreler kasıtlı davranıyor" gibi sözler etmiş. Sayın Kalpar biz tarafız ve sizlerin bize sunduklarınıza göre yorum yapıyoruz. Eğer özrü kendi iradenizle o açıklamanızın ardından yapsaydınız geçerliliği olurdu. Biz sizi basından tanırız, size ne kastımız olabilir. Biz kişilere değil kazanımlara bakarız. Bizim için önemli olan Alanyaspor'dur. Size altın tepside tekrar fırsat verildi. Size güvenenler risk aldı ve bunu hiç unutmayın.
Sonuç olarak artık Sayın Kalpar ile anlaşıldı ve Alanyaspor için susmalıyız. Bana kalsa ben bu yönde tercih kullanmazdım. Yönetim böyle bir tercih yaptı ve bunun sonucunu ilerleyen zaman gösterecektir. Artık hep beraber destek olmalıyız, olumsuz tavırları bırakmalıyız. Özellikle garip bir tesadüf eseri Samsun maçı öncesi tepki gösterilmesi Sayın Kalpar’a değil Alanyaspor'a zarar verir. Bundan sonraki süreçte kaybedersek de, kazanırsak da Sayın Kalpar’a bir şey olmayacağını, her iki sonuçta da Alanyaspor'un etkileneceğini unutmayalım. Yeter ki kazanan Alanyaspor olsun, hepimiz mutlu oluruz. Hafta sonu oynayacağımız Samsun maçında takımımıza başarılar diliyorum.