Gelişen tıbbi teknoloji ile birlikte yapılan kalça ve diz protezlerinin sayısı her geçen gün artmaktadır. Sonuçlarına baktığımızda ise başarı oranları bir hayli yüksek çıkmaktadır. Ancak iş sadece gelen hastaya protezi taktım hadi hayırlı olsun değildir. Protez ameliyatlarını başarılı kılan en önemli faktörlerden birisi de gerek ameliyat öncesi, gerekse ameliyat sonrası yapılan fizik tedavidir.
Protez ameliyatının uygulama yaşı hastaya ve hastalığın derecesine göre değişmektedir. Hastanın diz veya kalça eklemi çok etkilenmemişse genellikle 65 yaşından önce ameliyat önerilmez. Protez ameliyatı uygulandıktan sonra geri dönüş mümkün değildir. Bu nedenle hasta seçimi son derece iyi olmalı, gerekli tedavilerin hepsi denenmiş olmalıdır.
Fizik Tedavinin Önemi
Kalça ya da diz problemi olan hastalarda eklemler ağrı ve hasarlanma nedeniyle az kullanıldığı için o eklemi çalıştıran kaslar zayıflamıştır. Eklem hareketleri de genelde kısıtlanmıştır. Eğer hasta bu halde fizik tedavi rehabilitasyon programına alınmadan operasyona giderse yapılan protez sadece ağrılarını giderir ve hasta takılan protez eklemi etkili ve verimli bir şekilde kullanamayabilir. Ameliyat öncesi uygulanan fizik tedavi rehabilitasyon programı ile sertleşmiş dokular gevşetilir, eklem hareketleri mümkün olduğunca açılır ve kaslar kuvvetlendirilir. Bu özellikle normale yakın hareket açıklığı beklenen kalça protezi ameliyatlarında daha da önemlidir.
Protez operasyonları büyük operasyonlardır ve mekanik eklemi yerleştirirken birçok dokuya zarar vermek kaçınılmazdır. Ameliyat sırasında bazı kaslar, bağlar, tendonlar ve damarlar kesilir. Ameliyat sonrası hastanın eklemi ödemli, şiş, ağrılı ve kısıtlıdır. Ameliyat sonrası takılan mekanik eklemi etkili kullanabilmenin tek şartı bu aşamada yapılacak olan fizyoterapi programıdır. Takılan mekanik eklemin ömrü ve normal eklemin biyomekaniklerine yakın bir şekilde kullanılması için hastanın eklem hareketlerinin açılması ve kaslarının eski gücüne getirilmesi şarttır. Protez takılan bir hastaya ev egzersizleri verip göndermenin günümüzde yeri yoktur. Ameliyatın hastaya sağladığı kazanç sadece ağrısız bir eklemdir. Gerekli olan ise ağrısız ve fonksiyonel olarak yeterli bir eklemdir. Kalça kireçlenmesi nedeniyle protez ameliyatı geçiren bir hasta hala aksayarak yürüyorsa veya çoraplarını hala başkası giydiriyorsa, aynı şekilde diz protezi takılan hasta hala merdiveni yardımsız çıkamıyorsa cerrahi teknik ne kadar iyi olursa olsun sonuç fonksiyonel açıdan başarısızlıktır. Bu nedenle protez ameliyatı sonrası diz ve kalça eklemine normal hareket açıklığının kazandırılması ve kaybedilmiş kas gücünün tekrar kazandırılması çok önemlidir. Yapılan fizik tedavi uygulamaları ile hastanın cerrahiye bağlı olarak ortaya çıkan ağrı ve ödemi giderilir, eklem hareket kısıtlılığı açılır. Fizyoterapist tarafından yaptırılan egzersizler ile kasları güçlendirilir. Bu sayede hastanın eklemi hem ağrısız hem de fonksiyonel bir eklem haline gelir. Daha da önemlisi bu uygulamalar ile protezin uzun süreli başarısı artar ve yan etki oranı da belirgin bir şekilde düşer. Bu nedenlerden dolayı hastalar ameliyat öncesi ve sonrası fizik tedavi rehabilitasyon şartlarını sağladıktan sonra ameliyata girmelidir.
Ameliyat öncesi rehabilitasyon bazı durumlarda mümkün olmayabilir ama unutulmamalıdır ki ameliyat sonrası rehabilitasyon protez operasyonlarının olmazsa olmazıdır. Kesinlikle ihmal edilmemelidir. Aksi takdirde protez ameliyatının fonksiyonel başarısı büyük oranda olumsuz etkilenecektir.