Her ne kadar bu tür özel günleri çok umursamasam da işin içinde “Kadınlarımız” olduğu için 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü anlamlıdır benim açımdan…
“Umursamasam” dediğim şu…
14 Şubat Sevgililer Günü, misal…
Hiç bir anlamı yoktur benim açımdan…
Bir kadın ve bir erkek bir birini sevmiş ve “sevgili” olmuşsa, her gün onların günü olmalı…
O sevginin keyfini her gün çıkarmalı…
Senede bir gün “Sevgililer Günü” kutlayarak değil yani…
Her neyse, ne demek istediğimi anlamışsınızdır sanırım…
Dönelim, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne…
İslam dini bahane edilerek Türk Milleti’ne ısrarla pompalanmak istenen Arap kültüründe adı olmayan, yok sayılan kadınlarımız her anlamda çok ama çok değerlidir…
Her zaman söylerim, bir kez daha vurgulayayım…
Kadınlarımızın aktif siyasette daha fazla yer almasını savunan bir gazeteciyim…
Kadının olduğu yerde zarafet vardır çünkü…
Nezaket, tertip, düzen, sevgi, şefkat vardır…
“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” tezi boşu boşuna ortaya atılmamıştır…
Bana göre kadın ve erkek asla eşit değildir…
Kadınlar erkeklere göre çok daha güçlü, iradeli, azimli, başarılı, şefkatli, detaycı ve çalışkandır…
“Güçlü” tabirini sadece “fiziksel” olarak algılamayın…
Çok daha başka anlamlar yükleyin…
Söz hazır “güç” meselesine gelmişken şunu da vurgulayayım…
Fiziksel gücünü kullanıp, kadına şiddet gösteren erkekleri bırakın “erkek” yerine koymayı “insan” yerine bile koymamak lazım…
İnsanlıktan nasibini almamış, başka türlü “yaratıklar” bu tipler…
Aciz, cahil, korkak, embesil…
Ne mutlu kadının kıymetini bilen, hayatındaki kadına “kadınım” diye seslenebilen erkeklere…
Bugün, yani 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde “kadınım” diye hitap edebilmeyi, bir dal gül takdim ederek “Kadınlar Günün Kutlu olsun kadınım” diyebilmeyi çok isterdim…
Bunu yapabilme şansım yok maalesef…
O halde şöyle yapalım…
Elleri öpülesice tüm kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun…
Kadına kalkan eller kırılsın…
Nokta…
Sosyal medyadaki zavallılar…
**
Her zaman söylediğim ve arkasında durduğum bir söz vardır…
“ Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu”…
Gerçekten de öyle…
Sosyal medya üzerinden yapılan çirkin saldırılar, sözüm ona eleştiriler, çamur atmalar, “Gel gel yapmalar” çığırından çıktı artık…
Özellikle kendisine garip garip isimler takarak sosyal mecralarda sahte hesaplar açan zavallılar, hiç bir halt bilmedikleri, bilmediklerini de bilmedikleri için çok gülünç durumlara düşüyorlar…
Hiç birisini muhatap almıyorum, takip etmiyorum…
Korkaklıklarından dolayı kendilerini gizleyerek sahte isimlerin arkasına sığınan bu yüreksizler benim için yok hükmündedirler…
Yanlış anlaşılmasın…
Eleştirilere sonuna kadar açığım…
Hepimiz insanız, bizimde zaman zaman istemeden yaptığımız hatalar elbette olmuştur ve olacaktır da…
Hata yaptığımızı anlarsak, hiç kıvırmadan açık ve net bir şekilde özür dileme erdemine de sahibiz…
Sosyal medyada sayıları hızla artan bu korkak zavallıları sizler de muhatap almayın…
Hiç inandırıcı değiller çünkü…
Sahte isimlerin arkasına sığınarak kamuoyuna ayar vermeye çalışanlara verilecek en büyük ceza muhatap almamaktır…
Ben öyle yapıyorum…
Yapmaya da devam edeceğim…
Ne yaparsanız yapın hiç ama hiç umurumda değilsiniz…
Nokta…