Bilader dün Arab Gadiri'yi yazıverdim, böön de Jozef Gadiri'yi yazıvericem. Alanya'da biseel meşur Gadiri var. Biri de Antep'den Alanya'ya taa çocukana gelen, Alanya sanayisindeki bobasının likontasında yetişen Jozef Gadiri. Sanayiden soona Alanya çarşısına girdi. Çarşıdakı esgi Demirçiliin olduu yere bi likonta açdı. O vakıdlarda cavır da boludu. Jozef Gadiri'nin esnaflıı da, yemegleri, kebabları da çog gözel olduundan cavırlarıla eyi doslug gurdu, hem gendi namını, hem de Alanya'nın namını cavır memlekedlerinde yörüddü. Her gelen cavır, Jozef Gadiri'nin likontasını arar oldu. Hayılaca oldu, Jozef Gadiri, esgi Oba fidanlıının addakasına, hindiki hasdanenin ıcıg aşşaasına böyüg bi likonta taa açdı. Engire ben de kaç sefir geddim. Haggatan her şey çog nezedliidi. Bildiin barmaglarımı somurdum. Engi Jozef Gadiri, yemeg işinin, kebab işinin, meze işinin esas usdası. Engi likontaya bi geden bita gelir, dosdunu abbabını da yollarımış. Hele bi kebabları, bi yukalı bi sarma dadlısı var, adamın yedigsire yeyesi geliyoru. Jozef Gadiri'nin likontası Oba Köşebaşı, aglınızda olsun. Bi gedin de yemeglerinin nezetine bi bakın, "Amat Emmim dediidi" deecegsiniz.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.