Mesai bitip de motoruma binip eve giderken şöyle bir ohh çekesi geliyor insanın. Bütün günün yorgunluğu, stresi silindir gibi üzerinden geçtikten sonra rahat bir nefes çekiyorsun içine. Eve varıp da koltuğuna oturunca işte o zaman da dertleri kafasına üşüşmeye başlıyor. Neyse yolda motorla giderken hanım aradı "Gelirken iki kilo domates, üç kilo patates çocuklara da elma, üzüm falan al" dedi. Ben de domates patates tamamda meyve pahalı başka bir şey iste dedim. O da bastı fırçayı, sanki pırlanta istiyorum, iki kilo domates üç kilo patates dedim, yemeğe o gidiyor, salataya o gidiyor, kahvaltıya o gidiyor. Ben de başladım saydırmaya okula para gidiyor, yakıta para gidiyor, faturaya para gidiyor kredi kartı ödemesi var cepte para mı kalıyor? diye, istemiyorum alma’ deyip suratıma kapattı telefonu. Gel sen söyle okur kardeşim haksız mıyım ama? Sanki her yana para saçıyoruz, meyve almaya gelince laf yiyoruz. Alamaz mıyız alırız ama üç şeftali yerine, bir şeftali, iki salkım üzüm yerine bir salkım üzüm, bir kilo elma yerine yarım kilo elma…
Ama düşünce hanımda haklı kendine istemiyor ki çocuklara istiyor, bende haklıyım. Aslında komik gibi görünen ama acı gerçeğimiz bu ve günden güne artıyor bu örnekler. İki kilo domates alamayacak duruma gelmek, çocuğuna okul pantolonu alamamak, kirayı ödeyememek. Zaten bir sosyal hayatımız yok, bir de üzerine iki kilo domates almak bile lüks olmuşsa yarınları varın siz düşünün. Her geçen gün daha beter hale geliyor dünden. Hayıflanmak, kendi kendine söylenmek, yanındaki işçiyle kavga etmek çözüm değil. Çünkü sorunun müsebbibi yanımızdakiler değil tepemizdekiler. Bir araya gelemediğimiz, yalanlarla bölünüp paramparça edildiğimiz için bu haldeyiz. Bizi birbirimizden ayırdılar akraba akrabayı tanımaz oldu. Bizleri bir araya getiren gerçekliklerimizi bir yana koyalım ve bakalım hangisi daha ağır basıyor. Bir ay çalışıp da iki kilo domates almak artık lüks olmuşsa bizim için, bir araya gelmenin ve bu kaderi bizlere reva görenlerden hesap sormanın vakti çoktan gelmiş demektir. Kalın sağlıcakla.