Bir arkadaşın betimlemesidir; “araba” metrese benzer, binmesini bilmezsen ocak söndürür…
Divan şairi Nedim, İstanbul için bir taşına Acem mülkü fedadır demiş. Tevfik Fikret; işgal altındaki İstanbul’a lanetler okumuş. Devrin Milletvekili Yahya Kemal’e Ankara’nın nesini seversin diye sormuşlar? İstanbul’a dönüşünü severim diye yanıtlamış. İstanbul’la ilgili çok söz var ama bana göre İstanbul Anadolu’nun metresidir.
Usta; 2020 Olimpiyat Oyunlarını İstanbul’a getirmek için çok çalıştı. Akkuyu Nükleer Elektrik Santral işini Japonlar alınca, Tokyo’nun oyunlardan çekilmesi de rica edilmişti. Onca çabaya karşılık oyunları Tokyo’ya kaptırdık. Bakanlardan biri oyunlara karşı olanlara “şimdi kına yaksınlar” diye çıkıştı.
Ülkede ve benim de katıldığım, oyunlara karşı çıkanların oranı % 17 imiş. Bence Allah yüzümüze baktı. Oyunlar hem milli ekonomiyi hem de bölgeler arasındaki dengeyi daha da bozacaktı. Oyunlara aktarılması düşünülen para 20 milyar dolar gibi deli bir paraydı.
Cumhuriyetin kuruluş felsefesine göre ülke kaynakları ve yatırımlar adalet duygusundan ödün vermeksizin eşit olarak her yere dağıtılırdı. Malatya, Adapazarı, Alpullu, Nazilli, Eskişehir, Kayseri, Tekirdağ, Konya ve diğer illerde; nişasta, şeker, basma, kömür, uçak, demiryolu, limanlar ve sayısız işkolunda iş alanları açılmıştı. İnsanımızın doğduğu yerde karnını doyurmasından daha güzel ne olabilir? İç göçün ucu İstanbul; bu nedenle İstanbul Anadolu’nun metresidir.
Kanal projesi, alışveriş merkezleri, estetikten ve amaçtan yoksun camii projeleri, gökdelenler gibi uçuk kaçık yatırımlarla ülke kaynakları İstanbul’a aktarılmaktadır. Sus payı karşılığında Anadolu’ya yapılan yatırımların çoğu kaynak israfından başka bir şey değildir.
Usta; Demokrasi Paketi gibi önlemlerle ülkenin bölünmesini önlemeye çalışıyor. Oysa ülke terörle değil, bölgeler arası gelir dağılımındaki uçurum nedeniyle bölünecek ama bunu gören, algılayan yok. Eski Yugoslavya, Çekoslovakya ve Sovyetlerin bölünmesinin nedeni bir bakıma, ekonomik sorunlardır.
Sokrat’a göre, ata benzeyen devleti uyandıracak olan terör örgütlerinin gücü atsineklerinden fazla değildir. Kaynaklar hakça ve akıllıca kullanılmalıdır. Görünen o ki; ülkeyi terör değil İstanbul bölüyor. Alanya’nın ve artı değer üreten şehirlerin gelirleri, adalet duygusunu yitirmiş analitik kafa yapısından yoksun yöneticilerce çarçur edilmektedir.
Altyapı sorunları ve nüfusu hızla artan ve belki de hala dünyanın en güzel şehri İstanbul; siluetini, yeşil alanlarını, tarihsel dokusunu kaybettikçe faturası Anadolu’ya çıkacaktır.
İstanbul neden Anadolu’nun metresidir? Bilmem anlatabildim mi?