İslam'ın kalp ve akıl ile ilişkisi (7)

KUR'AN hayvani nefsin kötü hale getirdiği kalbi, katılaşmış kalp ve körleşmiş kalp veyahut da mühürlenmiş kalp olarak tanımlar. Ve bu kalpleri taştan yararsız olarak niteler.

KUR'AN

hayvani nefsin kötü hale getirdiği kalbi, katılaşmış kalp ve körleşmiş kalp veyahut da mühürlenmiş kalp olarak tanımlar. Ve bu kalpleri taştan yararsız olarak niteler. "Sonra bunun arkasından kalpleriniz katılaştı; şimdi onlar, taşlar gibi, hatta daha duygusuz; çünkü taşların öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor."(Kur'an-ı Kerim/Bakara suresi/74. ayet)

Oysa Allah (CC) İslam mensuplarından hayvani nefsten arınmış, mutmain nefsle dolu kalpler istemektedir. Bunu da da bize Kur'an-ı Kerim'in Fecr suresi 27 ve takip eden ayetlerinde açıklar. "Ey o Rabbine itaatkar olan nefs-i mütmainne (huzur ve sükuna ermiş nefs). Sen dön o Rabbine hem razı etmiş olarak hem razı edilmiş olarak dön de gir kullarım içine, gir cennetime! (Kur'an-ı Kerim/Fecr suresi/27-28-29-30. ayetler). Fakat nefsi mutmainneye ulaşmak için insanın önce Şuara suresi 89. ayete uygun yaratılışa sahip olması zorunludur. Bu ayet "Ancak Allah'a selim (doğru, dürüst ve iyi) bir kalp ile varan" ifadesi bize sahip olmamız gereken kalbin niteliğini açıklamıştır. Buna göre kalbimize giriş kapısı olan Sadrı her türlü kötülükten sakınmalı ve içeriye girmesine izin vermemeliyiz. Eğer bir defa kötülük o kapıdan içeriye girmişse yaratılışın sırrına vakıf olan Lübü (özü) etkisiz bırakır ki, bu da insanı Allah'ın yardımlarından ve korumasından uzaklaştırır."

"Bir kitap ki onu sana indirdik, çok mübarek, ayetlerini düşünsünler ve ibret alsın temiz özlüler" diyen Sad suresi 29. ayet Allah'ın kimlere kılavuzluk yaptığını bizlere açıkça söyler. Bu insanlar Lübleri(özleri) temiz ve dürüst insanlardır. İslam ehli olanlar da bunlardır. Bunların dışındakilerin İslam ile ilişkileri yoktur, Allah'ın (CC) sevgisinden uzaklaşmış kişilerdir. Allah'ın korumasından uzaklaşan insan şeytanın dostluğuna yakındır ve onunla dost olanlar iflah olmaz hayvani nefsin esiri olanlar, hem kullar hem de Allah (CC) tarafından lanetle karşılanır.

Kötü kalp, kötü akıldan daha aşağılıktır. Bunun sebebi, aklın ürünü düşünce iken kalbin ürünü duygudur ve duygular insanlık var olduğundan bugüne kadar düşüncelerden daha baskın çıkmıştır. Düşüncenin izin vermeyip de duygunun dinlemediği bir çok olayla her gün karşılaşırız. Örneğin bombanın imha edildiği yerde biriken kalabalıklar, trafik kazasında hemen orada toplanan onlarca insan, yangın çıktığında alevleri seyretmeye gelen yüzlerce kişi aklın değil ama merak duygusunun çağrısı ile orada toplanmıştır. Akıl bu davranışın aptalca olduğunu bilir. Kalabalıkların görevlilere ayak bağı olacağını, tehlikeye maruz kalacaklarını, faydadan çok zararlarının olacağını idrak eder ama merak duygusuna söz geçiremez. Bunun gibi daha yüzlerce örnek vermek mümkündür.

- DEVAM EDECEK -