İslami fobi (2)

Müslüman toplumlar en küçük eleştiriyi ya da yorumu abartarak belli tepkiler ortaya koyabilmekte. Özellikle batıdan gelen din ya da inanç temelli eleştirilere tahammül göstermekten çok uzakken, aynı dine mensup, farklı mezhepteki din adamlarının...

Müslüman toplumlar en küçük eleştiriyi ya da yorumu abartarak belli tepkiler ortaya koyabilmekte. Özellikle batıdan gelen din ya da inanç temelli eleştirilere tahammül göstermekten çok uzakken, aynı dine mensup, farklı mezhepteki din adamlarının din ve inanç bağlamındaki en sert eleştirilerini bile hoşgörüyle karşılama çelişkisi içinde bocalayıp duruluyor!

Bence bu tahammülsüzlüğün tek nedeni, hangi dine, mezhebe ya da tarikata mensup olunursa olunsun, inandığı dinin, mezhebin ve tarikatın özünü bilmemek.Dünyada birçok din, bu dinlerin de, farklı mezhep ve tarikatları var. Bu kadar çok sayıdaki farklı inançlardan hangisinin Allah’ın öğretisi olduğunu bilmenin pek de kolay olmadığı ortada. Herkes benim inancım Allah’ın öğretisi iddiasında. Dinler mezhepler ve tarikatlar bağlamındaki eleştiri ya da özeleştiri, gerçeği bulmaya dönük olup, Yaradan’a dönük en küçük bir eleştirinin söz konusu olamayacağının bilinmesi gerekir.Peygamberimiz Hazreti Muhammed’in ilk hanımı Hazreti Hatice’nin amcası Ebu Varaka, o dönemin en bilge insanlarından birisi. O tarihlerde Hz. Muhammed’in henüz peygamberliği müjdelenmemiş. Ebu Varaka, Museviliği, Hıristiyanlığı ve İran’daki Zerdüş’lükle birlikte, ulaşabildiği bütün dinleri inceledikten sonra Allah’a şöyle yakarmış: "Allah’ım bütün dinleri inceledim. Hiç birinin senin sözün olduğuna inanmıyorum. Sana nasıl ibadet edeceğimi söyle, ben sana öyle ibadet edeyim" demiş. Yaradan'a ulaşma anlamındaki tüm arayışlardaki çelişkileri ortaya koyup, bazı dinsel öğretilere dönük yapılan eleştirileri, Yaradan’a bağlayıp Allah’a yapılmış bir hakaret ya da saygısızlık gibi değerlendirip, Yüce Yaradan’ı koruma ve kollama hatta sahiplenme saçmalığı içine girmek kadar komik ne olabilir?

Yüce Yaradan’ın, bir insanın korumasına, kollanmasına ve savunmasına mı ihtiyacı var? Çok daha önemlisi, Peygamberlik mertebesine ulaşmış, insanların onlardan şefaat beklediği Allah’ın elçilerini de korumaya kalkmanın ne kadar doğru olup olmadığını da sorgulamakta yarar var! (Bitti)İLGİNÇ DİYALOGİki keşiş yolda giderlerken, bir su birikintisinden karşıya geçmek için bekleyen genç bir kadını gördü. Keşişlerden biri, genç kadını kucakladı ve suyun öteki karşısına geçirdi. Öteki keşiş arkadaşının bu davranışını başka bir biçimde yorumladı ve bu nedenle hiç de hoş karşılamadı. Yaklaşık bir kilometre sonra ise, kendini daha fazla tutamadı, arkadaşına bu davranışının yanlış olduğunu anlatmak istedi."Böyle bir şeyi nasıl yapabildin?" dedi."Biz keşişiz, bırak bir kadını kucaklayıp karşıya geçirmek, onlara bakmamız bile yasaktır."Öteki keşiş, arkadaşına şöyle yanıt verdi:"Ben o genç kadını bir kilometre geride bıraktım. Sen ise onu hala taşıyorsun."