İslam'da tasarruf (10)

"MÜSLÜMAN

olduğunu hisseden ve Müslümanım diyebilen herkes israftan ve cimrilikten uzak durmalı" diyerek günlerdir yazıyoruz. Çünkü bir Müslüman ne şeytanın kardeşi olmak ister, ne de kafir. Bu iki grup aynı zamanda Allah'ın sevgisine mazhar olamayan azap sahipleridir. Biz Müslümanlara yakışan ise, Allah'a sevgili olabilmek için onun öğütlerini can kulağı ile dinlemektir.

İsraf etmeyeceğiz, cimri de olmayacağız, peki nasıl davranacağız? Allah'ın (CC) rahmetiyle bize sunduğu nimetleri ve kıt kaynakları nasıl kullanacağız? Bunun cevabını Yüce Rabbimiz Kur'an-ı Kerim'in Furkan suresi 67. ayetinde biz Müslümanlara şöyle veriyor: "Onlar ki infak ettikleri vakit israf etmezler, cimrilik de yapmazlar, ikisi arası denk giderler.

Harcama ve tasarrufta her zaman en doğrusunun orta yoldan ayrılmamak olduğunu bize hatırlatan bu ayet, yaşantımızın önemli bir yerini işgal ederse yanlışa düşmemiz ve Allah'ın (CC) sevgisinden mahrum kalmamız söz konusu olmaz. Çünkü denk bir yaşam sürdürmek insanı dengeli yapacağından her işini de dengeli hale getirir.

Dengeli bir yaşam bizlere, kendi dışımızda da insanlar olduğunu hatırlatır. Toplum yaşamı içerisinde diğer insanlara değer vermemizi ve onlarla birlikte yaşamanın sorumluluklarının bilincine varmamızı sağlar.

İnsan sosyal bir varlıktır ve toplum içindeki diğer bireylerle daima iletişim içinde olmak zorundadır. Toplum içinde bize en yakın olanlar önce ailemizdir, sonra da akrabalarımız. Arkadaşlarımız, dostlarımız, aynı binayı, aynı sokağı, aynı mahalleyi, aynı il veya ilçeyi, aynı vatanı ve nihayetinde aynı dünyayı paylaştığımız bu insanların yaşamımızın bir parçası olduğunu ve de onlar arasında bir denge kurmamız gerektiğini asla unutmamalıyız. Bu denge sosyal ilişkilerimizde olduğu gibi maddi varlıklarımız konusunda da olmalıdır. Bunu bizden isteyen, her şeyin sahibi olan Allah'tır (CC).

Yüce Rabbim, Kur'an-ı Kerim'in onlarca ayetinde söylediği bu isteğini Bakara suresi 215. ayet ile biz Müslümanlara iletmiştir. "Sana soruyorlar; neye infak edecekler? De ki; maldan verdiğiniz nafaka, ana-baba, en yakınlar, öksüzler, biçareler, yolda kalmışlar içindir. Hayır olarak daha her ne yaparsanız, herhalde Allah onu da bilir."

Bu ve benzeri ayetlerden anlaşılıyor ki, Allah (CC) biz insanlardan "hayır" işlememizi istiyor. Hayır işlemek için insanlarda olması gereken duygu ve davranış cömertliktir. Çünkü ne müsrif, ne de cimri, cömertliğin ne olduğundan habersiz, sadece kendisi için yaşayan insanlardır. Cömert ise kendisinin yanısıra başkaları için de yaşayan insandır. Yüce Rabbimizin sevgisini kazananlar da işte bu kişilerdir.

- DEVAM EDECEK -