17.07.2018
tarihli köşe yazımda, İskele Bölgesinde yaşanan trafik sorununa değindim; Alanya Belediyesi haricinde her bir yandan, her bir kanaldan ses geldi.
Oysa çözüm merciinin Alanya Belediyesi olduğunu bildiğim için demiştim ki; “Bu bölgeden, özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde, Sayın Belediye Başkanı ya da yardımcıları ya da meclis üyeleri hiç geçmez mi?
Bu konuyu Meclis’e taşıyacak, bu sorunu dillendirecek bir yiğit yok mu?...”
* * *
Ne Belediye yetkililerinden ne Meclis Üyelerinden tek bir kişi çıkıp, ses vermedi.
Ses olmayınca, ben de; adı ben de saklı, bir yetkiliye ulaştım.
Bölgedeki (bizzat tanığı olduğum) sıkıntıyı anlattım. Bölge esnafının yakınmalarını ilettim kendisine.
Yetkilimizin yanıtı, “Şu aşamada yapacağımız hiç bir şey yok… Çünkü o bölgenin ‘otoparklarını ve giriş çıkış noktalarını’ ihale ettik.. Sorumluluk, ihaleyi kazanan Firmada…” deyip, kestirip attı.
Tepki böyle olunca ben de dedim ki; “Sözünü ettiğiniz o İşletmeci Firma, Vekilleri Av Ezgi Akgün Biber kanalıyla tarafıma gönderdikleri bilgi yazısında (haklı olarak) diyorlar ki; “…Atatürk Anıtı önünde oluşan tıkanıklık; sorumluluk alanımızın çıkış noktasına yansıyor. Yani İskele trafiğinin normal seyrinde akışını, bu alan üzerinde oluşan tıkanıklık engelliyor. Bu durum bizi de üzüyor ve rahatsız ediyor ama yetki alanımız ve olanaklarımız sınırlı. Bu koşullarda yapabileceğimiz hiç bir şey yok.”
Dahasını da söylüyor İşletmeci Firma;
“…İskele yolunun tek güzergâh oluşu ve İskele’ye tekne turu için gelen tur otobüslerinin müşterilerini indirmek için yolu kapatması da akışı engelliyor.
(…)
Yol trafiğinin düzenlenmesi ile bu sorunların ortadan kalkacağını düşünmekle birlikte işletme olarak bu sorunu ortadan kaldırmaya fayda sağlayacak görüş ve önerilerinize de açık olduğumuzu belirtmek isteriz.”
(…)
“İşletmeci Firmanın, konuya ilişkin görüş ve düşünceleri böyle; siz ne diyorsunuz, nasıl karşılıyorsunuz bu düşünceleri?” dedim.
Sustu, yanıt vermedi yetkili muhatabım.
Anladım ki, daha fazla üzerine gitmenin anlamı yok; konuşmak istemiyor.
Konuyu öylece dondurduk aramızda.
* * *
Sağ olsun, Eczacı Serdar Noyan Kardeşim de gönderdiği iletisinde; bölgede yaşananları, yaşadıklarını, konuya ilişkin görüş ve düşüncelerini dillendirmiş…
“İlgili, ilgisiz her gören gözün gördüklerini; asıl görmesi gereken gözler niye görmüyor ya da görmezden geliyor, anlamakta zorlanıyorum.
Sizin yaşadığınız sıkıntı ve eziyeti ben de yaşadım.
16 Temmuz gecesi Balıkçılar’da oturduk.
Arabamı park ettiğim yerin görevlisine 5.-TL park ücreti ödedim.
Saat 01.00 sularında kalktık.
Arabamıza bindik, işkence başladı.
Çünkü barların bulunduğu bölgeden itibaren yol, tıkalı olduğu için bir sinir harbi içinde milim milim ilerleyerek 35 – 40 dakikada ana yola çıkabildik. Çıkışta da (15 dakikayı geçirdiğimiz gerekçesiyle) ikince kez park ücreti ödedik.
Bu çileyi yaşayan biri olarak diyorum ki; (hiç değilse yoğun sezonlarda kullanılmak üzere) Kaymakamlık Lojmanı önünden geçen yol trafiğe açılamaz mı?
Ya da her gece bu işkence yaşandığına ve yaşatıldığına göre; saat 22.00’ den sonra iki trafik polisi bu kavşakta bekleyip; trafiğin tıkalı olduğu yönde bir akış sağlayamaz mı? Çünkü yeşil ışık sadece 30 saniyede bir yanıyor. Bu da trafiğin iyice sıkışmasına neden oluyor. Bunu düşünmek, bu denli zor mu?
Bakan geldiğinde bütün kavşaklarda bekleyen / bekletilen polisler, Alanya halkı ve konukları için de bu özveriyi göstermezler mi?
Yazınızda belirttiğiniz uyarıya ben de katılıyorum.
Bu bölge için üç maymunu oynayan yetkililer bilsin ki; bu uygulama böyle devam ettiği sürece; Bölge, istenmeyen pek çok olaya gebe…
Sizin de belirttiğiniz gibi bu trafik tıkanıklığından dolayı (Deli Dumrul öyküsündeki gibi) hem girişte, hem çıkışta park ücreti ödeniyor.
Çok ayıp bir uygulama bu.
Oysa ‘transit geçiş, ücretsizdir’ şeklinde bir meclis kararı var.
Trafiğin aksaması, vatandaşın suçu mu?
Ayıptan da öte bu uygulamaya, bir an önce son vermeli.…”
(…)
Serdar Noyan Kardeşim de böyle diyor iletisinde...
* * *
Serdar’ın yazısına benzer 10 kadar daha tepki yazısı var elimde…
Sorumlu yetkiler, olumlu bir ses verinceye kadar bu tepkilere köşemde yer vermeye devam edeceğim.
Bu uygulama ve de bu vurdumduymazlık, Dünya Kenti diye şişindiğimiz yılların turizm kenti Alanya’ya yakışmıyor..
Yetkili sorumluları uyarıyorum; bu konuyu hafife almayın ve lütfen çok acil bir çözüm bulun…