MARTİ
Olsen Laney, ‘The Hidden Gifts of an Introverted Child / İçedönük Çocuğun Gizli Hazineleri’ adlı kitabında, ‘İçedönük çocuk utangaç çocuk demek değildir’ diyor. İki temel insan davranışı vardır: İçedönük (introverd) ve dışadönük (extroverd). Bugünkü yazımda sizlerle içedönüklükle ilgili çeşitli bilgiler vermek istiyorum. ‘Benim çocuğum içine kapanık, çekingen, pek fazla konuşmaz, çok utangaç... Anlamadıklarını öğretmenine sormaya çekiniyor, okulda da okul dışında da pek arkadaşı yok’ şeklindeki yakınmaların en az bir tanesine günlük yaşantınızda şahit olmuşsunuzdur. Evet, bu durum birçok anne-babanın ortak sıkıntısıdır.
O halde nedir içedönüklük? İçine kapanık bir çocuk nasıl olur, neler yapar, neleri yapmaktan hoşlanmaz, keyif almaz?
İçine kapanık bir çocuk; esasında kendi kendine vakit geçirmekten hoşlanan, çevreyi ve insanları pek umursamayan, sözel becerileri tam anlamıyla gelişmemiş olandır. İçine kapanık çocuk, oynadığı oyunlarda sadece kendisinin olmasını ister. Tabii hayali arkadaşlar edinenleri de vardır. -Örneğin; bez bebeğine Ayşe ismini verip, pırasa bebeğine Elif ismini vererek hayali kahramanlarıyla keyifli oyunlar oynayabilir.- Bir senaryo çerçevesinde oynanılan bu oyunlar da aslına bakarsanız sınırlı kalıplar içerisindedir. Bu çocuklar, kendilerine uzun uzun anlatılan konuları dinlemekte zorlandıkları gibi, kendilerini ifade ederken de en kısa yollara başvururlar. Çocuğun iletişimi genellikle, ‘Evet, hayır, iyi, kötü, bilmiyorum’ düzeyinde kalır. İçedönük çocuklar, genellikle enerjilerini kendi başına olduğu sakin ortamlar aracılığıyla yeniden toplarlar. Dışadönük bir çocuğu ise devamlı hareket halinde bir aktiviteden diğerine koşarken bulursunuz. Çünkü onun enerjisini ilişkiler ve sosyal ortamlar doldurmaktadır. İçedönük kişiler sosyal ortamlarda çok vakit geçirmeyi sevmezler. Onlara göre yalnız kalmak, paha biçilemez bir mutluluktur. Grup önünde konuşmaktan çekinirler. Toplulukta düşüncelerini ifade ediyor olmayı geçin bunun düşüncesi bile bu kişileri korkutmak için yeterli bir sebeptir. Bu kişiler, nadiren, kendilerini yalnız hissetseler de güçlü ve renkli iç dünyaları sayesinde asla sıkılmazlar. Dışarıda nasıl bir kargaşa olursa olsun, daima içeriye dönerek rahatlayabilen içe dönükler; düşünceli, hoş görülü aynı zamanda da alçak gönüllüdürler.
BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
İçe dönükler olmasaydı pek çok muhteşem fikirden ve keşiften mahrum kalırdık: Van Gogh, Evrim teorisinin babası Darwin, W.B. Yeats, Chopin, Proust, Peter Pan’ın yaratıcısı J.M Barrie, Alice Harikalar Diyarında’nın Yazarı Lewis Carroll , Isaac Newton, Albert Einstein, Ünlü Filozof Schopenhauer, Slavoj Zizek, Google’nin Kurucusu Larry Page, E.T, Schindler’in Listesi Filmlerinin Yönetmeni Steven Spielberg, Harry Potter’ın Yazarı J.K Rowling...ve daha pek çok isim. Bu isimlerin içe dönük kişiler olduğunu biliyor muydunuz? Hangi kişilik özelliğine dâhil olursak olalım, güçlü ve gelişime açık yönlerimiz olduğunu bilmek önemli. Her birimizin diğerinden daha iyi olduğu durumlar ve koşullar var, kuşkusuz. Anahtar nokta; bunları bilmek ve bize zararı olup olmadığını düşünmek…
İÇEDÖNÜK KİŞİLERİN BELLİ BAŞLI ÖZELLİKLERİ
* Kendi kabuğuna çekilmiştir. ‘Ulaşılması zor’ bir izlenim verir.
* İnatçılıkları uyum yeteneklerini köreltir.
* Yaşam enerjisi içe doğrudur. İlgisinin merkezi kendisi, duyguları ve kendi düşünceleridir.
* Nesne ve olaylara müdahale etmek, onlarla etkileşime girmek yerine onları gözlemler, kaydeder ve düşünür.
* Popüler olmadıkları gibi, popüler olan şeylerden de uzak dururlar. Herkesin okuduğu bir kitabı okumaz, herkesin beğenerek izlediği bir filme gitmek istemez. Bir arkadaş toplantısına gitmektense evde kalıp kitap okumayı tercih ederler.
* Davranışlarını daha çok iç gereksinimler yönlendirir.
* Düşünmeyi, harekete geçmeye tercih eder. Az konuşur, çok düşünürler.
* İnsanlara ve nesnelere karşı güvensiz, kararsız, çekingen, savunmacı, şüpheci davranır.
* İçten ve güvenilir olmalarına karşın çok az arkadaşları vardır.
* Çoğunlukla başkalarının gölgesinde kaldıkları bilinir.
* ‘Yeniliklerden hoşlanmaz’ bir izlenim verirler.
* İç dünyaları zengin olduğundan yaratıcılık gerektiren işlerde (Yazar, ressam, vs) daha üstün başarı gösterirler.
* Hem kendilerine hem de başkalarına karşı eleştireldirler * Çocuk olarak okul yaşantısında anne-babayı kaygılandırırlar.
* Paylaşmayı pek sevmezler.
* Etkin öğrenciler olmadıklarından öğretmenlerini mutlu edemezler ve yanlış anlaşılmaya müsaittirler. Hâlbuki normal, zeki ve de duyarlı bir yapıları vardır.
* Kendi yargıları, her şeyden daha üstündür.
* Yaşam mücadelesinde daha az başarılıdırlar.
* Gerçek yönlerini kendilerini rahat hissettikleri, tanıdık ortamlarda gösterirler.
* İnsanlarla birlikteyken kendilerini yalnız hissederler.
* Duyarlı, alıngan ve kırılgandırlar. Üstelik bakış açısı olarak kötümserdirler. Her şeyin en kötüsünü düşünür, olayları abartırlar.
* İçedönük çocuklar, yemeklerini daha yavaş yer, düşüncelerini toplaması zaman alır, ödevlerini daha geç bitirir. Cümlesini bitirmeden tamamlamaya çalışmak, yemeğini geç bitiriyor diye azarlamak bu tür çocukları zamanla utangaçlığa sürükler.