Houston, bir sorunumuz var!

Hiç içinizde küçük bir 'bilim adamı” uyuyormuş gibi hissettiğiniz oldu mu? Devasa roketler tasarlamak ve onu evrenin en uzak köşesine taşımak isteyen bir bilim adamı. Sürekli yeni yerler, yeni kanunlar keşfetmek isteyen bir bilim adamı....

Hiç içinizde küçük bir “bilim adamı” uyuyormuş gibi hissettiğiniz oldu mu? Devasa roketler tasarlamak ve onu evrenin en uzak köşesine taşımak isteyen bir bilim adamı. Sürekli yeni yerler, yeni kanunlar keşfetmek isteyen bir bilim adamı. Eğer içinizde o bilim adamı varsa ve dışarı çıkmak istiyorsa bırakın çıksın. Çünkü artık bu bilim adamının rahatça ortalıkta cirit atabileceği bir oyun var. Meksika merkezli Squad tarafından yapılmış “Kerbal Space Program.”


Babam, “Commodore 64” ile oynadığı oyunları anlatırdı bana hep. Eğer çocukluğu 90’larda geçeniniz varsa siz de hatırlarsınız, “Galaga” isimli uzay-savaş oyununu. O zamanlardan bu zamanlara oyun piyasasında uzay oyunları her zaman yer edinmiştir. Şu an öyle bir boyuta geldi ki eğer uzun süredir piyasayı takip etmiyorsanız aklınız durur.

Bugün inceleyeceğimiz oyunumuzun ismi Kerbal Space Program(KSP). Oyun girişten de anladığınız gibi uzay temalı bir oyun. Fakat şu ana kadar gelmiş geçmiş hiçbir oyuna benzemediğini hemen söyleyeyim. Yaratıcılık, sınırsız koşullar, eğlence, bilim, matematik. Bu konular nasıl olur da bir arada bulunabilir sizce? KSP ile bunların hepsi bir arada işte.

Oyun, kurgusal bir yıldız sisteminde geçiyor. Tıpkı güneş sistemine benziyor. Merkez yıldızın adı “Kerbol” olmakla birlikte yıldızın çevresinde dönen ve isimleri Moho, Eve, Kerbin, Duna, Dres, Jool ve Eelo olmak üzere 7 gezegen var. Bu gezegenlerden birisi olan mavi gezegen Kerbin’de yaşam var. İsimler biraz karışık farkındayım ama alıştıkça kavrıyorsunuz hepsini. Kerbin gezegeninde kısa boyu, paytak ve yeşil renkli yaratıklar yaşıyor. “Kerbal” denen bu canlılar, uzaya oldukça meraklı. “Orada ne var?” “Neler bekliyor bizi?” gibi sorulara cevap aramaya çalışırken devreye biz oyuncular giriyoruz. Oyunda amaç size verilen parçalarla uçabilen işlevsel bir roket tasarlamak. İşte tam bu noktada da içimizde uyuyan bilim adamı ve mühendis ortaya çıkıyor.


Oyunun bizi güzel bir menü ile karşılıyor. Arka planda Kerbin ve yörüngesinde bazısı ters dönmüş bazısı yan yatmış birkaç Kerbal astronot. Ben buna kısaca “Kerbonot” demeyi tercih ediyorum. Oyunda üç çeşit oyun modu var. Kariyer, Bilim, Kum Havuzu. Kariyer modda her şeye sıfırdan başlayarak düşük teknoloji ve kısıtlı imkanlarla bir roket programı oluşturuyorsunuz. Başardığınız görevler sayesinde yeni roket parçaları açmaya yarayan “bilim puanı”, uzay merkezini büyütmek daha büyük roketler yapmak için “para”, insanların size güvenip kontrat imzalamaları için de “itibar puanı” kazanıyorsunuz. Tabi ilk başta da dediğim gibi, “başardığınız” görevler. Az sonra bu tırnağın sebebini anlatacağım. Bilim modunda ise para yok. Yalnızca bilim puanı var ki bu da işin karmaşıklığını azaltıyor. Kum havuzu modunda, hiçbir para ve bilim puanı sınırı olmadan istediğiniz boyutlarda roketler tasarlayabiliyorsunuz. Özellikle kum havuzu modu çok eğlenceli gelecek. Buna ek olarak oyun gerçek fizik kuralları ile modellenmiş. Matematiğinizi ciddi anlamda geliştirebileceğiniz yörünge mekanikleri var oyunda. Hatta o kadar ki ABD’de bir fizik öğretmeni, “Hohman Transfer Yörüngesi” konusunu anlatırken bu oyunu akıllı tahta üzerinden oynayarak öğrencilere daha etkileyici bir ders verdi. Devasa roketler tasarlayıp rampada daha kalkış yapmadan patlamasını görmek de oldukça zevkli. Niye bilmiyorum ama çok zevkli. Ha eğer “Birader, ben işi ciddiye alırım. Paramı kazanır, alın terimle gelişir gururla eserlerimin çalışmasını izlerim ” derseniz sizi hemen kariyer moduna alalım.


“Kariyer modu”

nda size başlangıçta 4 adet kerbonot veriliyor. İsimleri Bob Kerman, Bill Kerman, Jebediah Kerman(favorimdir) ve son olarak bayan olan Valentina Kerman. Soyadları sizi yanıltmasın, bu gezegendeki tüm yeşil cücelerin soyadları aynı: “Kerman”. Nüfus dairesi uğraşmak istememiş belli. Elinizdeki kerbonotları, araç geliştirme binasında ürettiğiniz roketlerle uzaya göndermeniz gerekiyor. Şimdi gelelim o tırnak açma sebebime. Hevesinizi kırmak gibi olmasın ama amaç her ne kadar uzaya çıkmak olsa da, ilk fırlatmada roketi kaldırmayı bile başarmanız büyük mucize. Diğer gezegenlere sondalar göndererek atmosfer değerlerini ölçebilir,” Mün”e (gerçekteki Ay) bayrak indirip toprak örnekleri toplayabilirsiniz. Neyi hayal ediyorsanız onu gerçekleştirebilirsiniz.


“Kum havuzu modu”

nda ise gerçek dışı boylarda ve güçlerde roketler üretip onları uçurabilirsiniz. İsterseniz uçak tasarlayabilir atmosfer içinde uzaya çıkmadan seyahat edip, Kerbin’i kutuptan kutuba keşfedebilirisiniz. Eğlence anlayışınız patlamalar üzerine kuruluysa kum havuzu modu tam size göre. “500 ton”luk roketler üretip devasa patlamalarda tüm uzay merkezini hava uçurabilirsiniz.

Teknik detaylara gelecek olursak, oyun grafik açısından yeterli seviyede. “Unity Engine” ile geliştirilmiş grafikler, göze hoş duran fakat oldukça RAM harcayan bir öğe olacak. Size en aşağı 4 veya mümkünse

“6 GB RAM”

öneriyorum. Aksi takdirde atmosferden içeri girip gezegeni görmeye başladığınızda sisteminiz kasmaya başlayacaktır. Sesler ne kötü ne de iyi. Gerçi uzay ortamında pek sese ihtiyacınız olmayacak ama müzikler oldukça güzel ve atmosfere tam oturuyor. Bununla beraber roket tasarım binasında çalan ilham verici eğlenceli müzikler de oyunu canlı tutuyor. Oynanabilirlik açısından konuşursak, bu oyun şu ana kadar piyasada gördüğüm tüm oyunlar arasında zirvede. Yani bu oyun sizi hiçbir oyunun yapamayacağı kadar uzun süre bilgisayar başında tutacak. Sürekli yeni bir hedef, “Hadi şunu da yapayım!” derken bir bakmışsınız benim gibi tam “3 yıl” devirmişsiniz oyun için. Oynadığım oyunlar arasında en uzun soluklusu Kerbal Space Program’dır kesinlikle. Şunu da belirtelim, bu oyun Meksika kuruluşlu Squad yapım şirketi tarafından tamamen serbest girişimcilerle yapılmakta. Oyuna her sene en az 5 defa güncelleme geliyor ve her güncellemeden önce “Acaba ne eklediler çok merak ediyorum!” hissiyatı oluşuyor. Eğer içinizde gerçekten dışarı çıkmayı bekleyen bir bilim adamı varsa veya sadece patlamalarla eğlenmeyi isteyen bir çılgın varsa bu oyun tam olarak size göre.

TEKNOPAT PUANI:

9.4/10

Artıları:

Yaratıcılığı ciddi şekilde arttıran bir oyun, bilimsel konulara merakı arttırıyor, uzun süreli oynanabilirlik süresine sahip, geniş bir mod desteğine sahip, çokça güncellemeler çıkarılıyor

Eksileri:

Bazı mantık hataları, grafiklerin gereksiz şekilde makineyi fazla yorması, güncellemelerin düzensiz çıkıyor olması

Grafikler:

7.5/10

Sesler:

9.1/10

Oynanabilirlik:

9.7/10