Bir yaz daha bitiyor… Geldik, eylül ayına. Günler hızla ilerliyorken bir soru beliriyor kafamızda: Yaz bitti mi? Aslına bakarsanız son demleri, bitiyor sayılır. Bir yaz daha geldi geçiyor ve ben yine ‘Bir şey anlamadım, ne çabuk bitti’ diyerek el sallıyordu akıp giden zamanın ardından. Garip bir yazdı bu yaz… Olmadı, eksikti, kırıktı, sıcaktı, griydi…
Kimimizi yürektengülümseten, kimimizi ise hüzünlere salandır,eylül. Tatil dönüşü, eve geridöndürendirveözletendir. Hem ayrılığı vardır, hem de kavuşturma sevinci… Esintisi vardır, yağmuru vardır, gözünükamaştırıcıgüneşi vardır… Geriye kalan yazdan kalan bir tomar fotoğraf, iş telaşı, farkında olmadan geçirdiğimiz o güzel günlerin kıymetini bilemediğimi cümleleri vardır. Bizden bir yaz daha geçer, gönlümüzün bir yazı daha veda eder.
Ah Eylül… En çok sevdiğim ay olduğunu söylemiş miydim sana? Romantikliğinle,vedaların la, gözyaşıyla, yüzümde kalan tatlı bir gülücük oldun daima… Eylül ayı; sevgi dolu, aşk dolu, sağlık sıhhat dolu olsun. Sevmekten ve sevilmekten korkmayın, sakın. Sahici sevgi, yanıbaşınızda olacak. Size düşense sadece ve sadece hissetmek… Kalbinizle, beyninizle, tüm benliğinizle hissetmek… Sahici sevgi? Evet, sahici sevgi temelinde değer verme duygusunu barındırır. Sen, bir şey yapmasan bile; onun senin için ne kadar değerli olduğunu hissedersin… Çünkü su içer gibi, yemek yer gibi, uyur gibi bunu ona hissettirirsin.
Bu işler hediyeyle, iltifatla olmaz… Çünkü kişi, bazen görmezden gelmeyi seçse de daima derinlerdeki gerçek duyguları hisseder. Eylül, tüm bunları hissettirecektir sizlere. Herkesbirinin okyanusu olmak ister. Kimi olur, kimi bir damlada boğulur gider; ama eylül sadece isteyene mutluluğu tattıracaktır. Şimdi yaslanın arkanıza ve en içten halinizle samimi bir şekilde ‘Hoş geldin’ deyin, eylüle. O zaman, hoş geldin eylül…