Horoz !

YEŞİLAY Ankara Şubesi'ndeki yoğun faaliyetler nedeniyle, yaklaşık bir yıldan fazladır sizlerle bir araya gelemedim. Yeşilay etkinliklerine, kitap çalışmalarımı da eklerseniz, yazı yazmayı bayağı özlemişim. Hoş, Ankara şubemizin...

YEŞİLAY

Ankara Şubesi'ndeki yoğun faaliyetler nedeniyle, yaklaşık bir yıldan fazladır sizlerle bir araya gelemedim.

Yeşilay etkinliklerine, kitap çalışmalarımı da eklerseniz, yazı yazmayı bayağı özlemişim. Hoş, Ankara şubemizin gazete haberlerini ben kaleme alıyorum, ben fotoğraflıyorum ama köşe yazısı yazmak ayrı bir keyif doğrusu.

Eski okurlarım beni daha çok araştırma yazılarımla tanır.

Sizlere bu yazımda horozların ilginç aerodinamik yapısından bahsedeceğim ancak horoz deyince aklıma 30 küsur yıl önceye ait bir süreç geldi ve onu anlatmadan geçmeyeyim dedim.

Bugünkü gençliğe, o günkü kara günlerin bir hatırası olarak, siyasi sürecin nasıl başlayıp nasıl devam ettiğini hatırlatmak istedim.

***

12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ve sonrası çok yazıldı, çok konuşuldu ancak, işler yolunda giderken ne olmuştu? Ne değişmişti? Onu anlatayım.

Bilindiği gibi, 16 Ekim 1981'de tüm partiler feshedilmişti.

7 Kasım 1982 tarihine gelindiğinde halk, yüzde 91.37 ile Yeni Anayasa'ya "Evet" dedi.

Anayasa'nın geçici 4. maddesi gereği, 1980 öncesi siyasilere 5-10 yıl süre ile siyaset yasağı getirildi.

Genel seçimlerin 6 Kasım 1983 tarihinde yapılacağı ilan edilince, yeni parti kurma çalışmalarına hız verildi.

Emekli Orgeneral Turgut Sunalp'i yaşı 40'ın üzerinde olanlar hatırlarlar. 40 arkadaşı ile birlikte Milliyetçi Demokrasi Partisi'ni (MDP) kurduğunda (16 Mayıs 1983), askeri vesayet rejiminin devamı olarak, sözde huzur ve güvenliğin devam edeceğini vurgulamıştı.

Öyle ya... Yeni Anayasa'ya % 91.37 ile "evet" diyen halk, bu yönetim şeklinin devam etmesi adına, bu partiyi baş tacı edecekti.

Partinin amblemi; siyah renkli, kırmızı ibikli, öten bir horozdu.

MGK, seçime 3 partinin katılmasına onay verdi; Turgut Özal'ın Anavatan'ı, Necdet Calp'in Halkçı Partisi ve Sunalp'ın MDP'si...

Her şey yolunda gidiyordu. Herkes MDP'de görev almak için sıraya girmişti ve Sunalp'a yeni başbakan gözüyle bakılıyordu.

Ne olduysa, seçimden bir gün önce oldu.

Cumhurbaşkanı Kenan Evren, seçimden bir gece önce yaptığı TV konuşmasında halkı MDP'ye oy vermeye çağırdı ve...

7 Kasım sabahı Horoz sustu.

MDP, 71 milletvekili ile Meclis'e 3. parti olarak girdi.

Seçim öncesi halkın çoğunluğu, "mührü horoza basıcam, horoza basıcam" diye böbürlenirken, ne oldu da çarklar tersine dönüvermişti?

Ne olmuştu da Anavatan tek başına iktidara gelmişti?

***

Horozun aerodinamik yapısını anlatalım derken, bakın laf nereden nereye geldi ve bana ayrılan sütun maalesef doldu.

O konuyu da başka bir yazımda yazarım inşallah.

Huzurlu ve hayırlı bir seçim dileklerimle...