Her şeye rağmen hayata dair sevinçler

Bu sabah uyandım…

Pencereyi açtım, yüzüme hafif bir esinti vurdu. Hava tertemiz, nem az. Bu şehirde nefes almak bazen lüks gibi geliyor ama bugün öyle değil. Bugün hava güzel. Ve ben sadece bunun için bile şükrettim.
Küçücük bir mutluluk, evet, ama insan bazen bu küçüklüklerde buluyor yaşama sebebini.

Kafamda bin türlü düşünce dönüp duruyor…

Gece gökyüzüne bakarken, gizlice havaya karışan zehirleri düşünmeden, denize atılan kimyasalları bilmeden, “acaba bu hastalıklar da mı bir oyun?” demeden yaşamak nasıl olurdu?
Hele sağlık sektöründe, “ben gerçekten hasta mıyım, yoksa ilaç satabilmek için mi bana bu teşhis konuldu?” sorusu… Bazen bunları düşünmemek mümkün değil.
Ama işte bugün dedim ki: “Bir günlüğüne bunların hiçbirini düşünme Sevda. Bugün sadece yaşa.”

Sokağa çıktım.

Hava güzel, insanlar telaşlı. Herkes bir yere yetişme derdinde ama kimse kendine yetişemiyor. AVM’ye girdim, mağazalara baktım, sinema afişlerine göz gezdirdim. Bir kahve 120 TL, yanına pasta/kek koydun mu 150 TL. Yani güne 270 TL ile başlıyorsun. Asgari ücret 22 bin TL, aylığa vurunca vay haline! Ama içimde hâlâ bir gülümseme var: “Bugün de başardım, harcamadan mutlu olmayı.”

Belki bu da hayata dair bir sevinçtir.

Yani, bir fincan kahve içmeden de, sadece nefes alarak da mutlu olabilmek.

Çıktım AVM’den, biraz yürüdüm.

İbişler Petrol’ün yanında, Alanya’nın yegane çıtır simitçisi olan Akdeniz Simitçisi’ne uğradım. Bu bir reklam değil, kalpten gelen bir öneri. Birkaç simit ve üçgen peynir aldım, eve döndüm. O an anladım ki bazen en güzel ziyafet, en basit sofralarda kuruluyor.
Kahvemi yaptım, bilgisayarın başına geçtim, sizin için yazmaya başladım.
Ve içimden dedim ki: “Bugün güzel bir gün olacak.”

Çünkü hayata dair sevinçler var hâlâ…

Bir çocuğun gülüşünde, bir kedinin güneşte uyuyuşunda, rüzgârda savrulan yaprakta, bir dostun “iyi ki varsın” mesajında.
Zor zamanlarda bile gülümsemeyi başarabilen insan, aslında en büyük direnişi gösteriyor.

Geçen gün kendi kendime “nereye kadar çalış, çalış?” dedim.
Bir mola verdim ve akşam işini bıraktım. Diyete devam! Anladınız siz onu ?
Çünkü bazen durmak da bir başarıdır.

Herkese dertsiz, tasasız, umut dolu bir gün diliyorum.

Kendinize zaman ayırın. Bu dünyanın yükü bitmez, ama siz bir kahve molası kadar huzuru hak ediyorsunuz.
Bir gün bile olsa, nefes alın, gülümseyin, sevin… Çünkü her şeye rağmen, hâlâ yaşanacak güzellikler var.

“Şimdi bu yazımı okuduktan sonra, her ne planladıysanız, ne yapıyorsanız bir an durun… Kendinize zaman ayırın, kendinizi şefkatle sevin. Çünkü yarını göreceğimizin garantisi yok; bu an, en değerli anımız.”

“Bir yudum kahve, bir parça simit, bir dolu gerçek.”
Sevgimle kalın…