Her şey mümkün...

EĞİTİM öğretim hayatımıza başladığımız günden beri matematik gören ama matematik yapmakta zorlanan ve matematik fobisi olan bir ülkeyiz. Bunun yanına bir de İngilizce eklendi mi yemede yanında yat. Sahiden o kadar çok İngilizce öğrenip...

EĞİTİM

öğretim hayatımıza başladığımız günden beri matematik gören ama matematik yapmakta zorlanan ve matematik fobisi olan bir ülkeyiz. Bunun yanına bir de İngilizce eklendi mi yemede yanında yat. Sahiden o kadar çok İngilizce öğrenip yolda biri yol tarifi sorduğu zaman sadece ‘I don’t know English’ diyebilmemizin nedenini hiç düşündünüz mü?
Eğitim sistemimizde bir hata var ama nerde bu hata? Bunun birçok nedeni var. Ezbere dayalı eğitim sistemi, gelecek kaygısı, takdir almak için sadece ders çalışan ama neden o dersi çalıştığını bilmeyen büyük bir nesil, toplum baskısı, irdelenmeyen dersler ve daha bir sürüsü…
Çok çalış evladım çok diyen eğitimciler, ebeveynler ve diğerleri…
ÇOK ÇALIŞMAK TAKDİR ALMANI SAĞLAYABİLİR AMA BAŞARIYI SANA SUNMAZ. İSTEDİĞİMİZ ÇOK DEĞİL VERİMLİ DERS ÇALIŞMAK. ÖĞRENMEK İÇİN ÇALIŞMAK. GERÇEKTEN ANLAMAK ve FARKINDALIK YARATMAK.
Verimli ders çalışmak adına sayısız makale, yazı ve öneriler var. Verimi arttırmak için neler yapabileceğimize dair yüzlerce tavsiye mevcut. Tüm ders programlarını bir kenara koyup ilk olarak derin bir nefes alın. Sonra kendinize şu soruyu sorun ‘NE OLMAK İSTİYORUM?’
Hemen ardından ‘OLMAK İSTEDİĞİM ŞEY İÇİN NE YAPIYORUM? ŞU AN NEREDEYİM ve DAHA NE KADAR GİTMEM GEREKİR? Kendinize bir sayı doğrusu çizin ve olmak istediğiniz yeri, nerde olduğunuzu işaretlemek büyük resmi daha net görmenizi sağlar.
Daha sonra ise neler yapmanız gerektiğini bir liste halinde çıkartabilirsiniz. Bu konuda zorluk yaşıyorsanız eğer konuyla ilgili eğitim almış uzman birine danışabilirsiniz.
Unutulmamalıdır ki amaca giden hiçbir yol kolay değildir. Zorlandığınız zaman bilin ki doğru yerdesiniz. Bundan sonrası içinde iki seçiminiz var. Ya vazgeçersiniz ya da pes etmeden devam edersiniz. Kolay bir olay olsaydı eğer şu an herkes başarılı, herkesin hayat standartları üst seviyede olurdu. O ince çizgide o noktada vazgeçmeyenler sadece bunu anlayabilirler.
Her şeyden önce niye ders çalıştığınızı kendinize sürekli sorun. Eğitim sisteminden ne kadar şikayetçi olsanız da bunun size bir fayda getirip getirmeyeceğini sorgulayın ve ona göre devam edin.
Bir insan saatlerce ders çalışabilir ama verimli değilse çalıştığı tüm bilgileri bir süre sonra unutacaktır.
Etkili ve verimli ders çalışmanın en basit yolu dersi derste dinlemek, anlamaya çalışmak, konuyla ilgili sürekli aktif olarak sorular sormak ve tekrar etmekten geçer. Bugün ne öğrendim diye kendine sorarak kendini kontrol etmek ve öğrenmediklerini not alıp yeniden konular üst üste birikmeden tekrar edip, konuyu öğrenmekten geçer.
Verimli ders çalışma her insan için ayrı bir olgudur. Her insanın algılarının en açık olduğu saat dilimi ayrıdır. Bazıları sabah daha iyi anlar, bazıları gece. Bazıları ara vermeden çalışabilir bazıları çabuk sıkılır ve belirli aralıklarla çalışır. Genel bir doğru yoktur. Buradaki faktör kişinin kendini tanımasından geçer. Hangi derse ne kadar çalışması gerektiğini, ne zaman ve hangi yolları izleyerek ilerlemesi gerektiğini belirlemesi kişinin kendi potansiyeline kalmıştır. Zeka geliştirebilen bir şeydir. Genetik faktörün yanında bir çocuğa sen zekisin ve ya değilsin diye etiketlemek gerçek potansiyeli ortaya koymayı engelleyebilir. Etiketlerden uzak durarak, öğrencinin yanında durarak ve ona güvenerek, kendi potansiyelini görmesine yardımcı olmalıyız.
Sınav stresinin geçici bir stres olduğunu ve yeterli düzeyde stresin kişiye zarardan çok yoğunlaşma, dikkati açık tutma ve ders çalışma aşamasında yararı olduğunu unutmamalıyız. Pes etmeyin ve sadece inanın. Eğer gerçekten isterseniz her şey mümkün.