Hayvanlara haksızlık yapmayalım

Kimi düşünürler, insanı düşünen bir hayvan olarak değerlendirmekte. Eğer bu doğruysa! Düşünceden. İzandan. Belli değerlerden yoksun. Düşüncesiz insanların. Düpedüz. Katıksız. Hayvan olması gerekmez mi? Böyle olunca da! Böylelerine....

Kimi düşünürler, insanı düşünen bir hayvan olarak değerlendirmekte.Eğer bu doğruysa!Düşünceden.İzandan.Belli değerlerden yoksun.Düşüncesiz insanların.Düpedüz.Katıksız.Hayvan olması gerekmez mi?Böyle olunca da!Böylelerine."Hayvan oğlu hayvan" dememizde de, bir beis olmasa gerek!Birey olarak istisnasız hepimiz “Hayvan” denildiğinde hop oturup hop kalkıyor, hatta bunu kan davasına çevirecek bir kavgaya da dönüştürebiliyoruz.Buna karşın.Aslan, kaplan, bülbül, pire, karınca gibi hayvanlara benzetildiğimizde ise kasım kasım kasılırken, ayı, eşek, öküz, it, deve gibi hayvanlara benzetildiğimizde de ciddi tepkiler veriyoruz.Normal bir insan, yani düşüncesi olan, hayvanlardan kolayca ayırt edilebileni.Yerlere tükürüp sümkürebilir mi?Şehrin göbeğinde, yüksek sesle bağırıp çağırabilir mi?Çevreyi kirletebilir mi?Arabayla gürültü çıkarıp, teybi sonuna kadar açıp öküzlük yapabilir mi?Kent içinde trafik kurallarına uymamaya, kırmızı ışıkta geçmeye kalkabilir mi?Sürat yapmaya kalkıp, tehlikeli sollama yapabilir mi?İnsanoğlu insan olan birisi, motosikletleriyle, egzozlarını deldirip gece yarılarına kadar ara gazı vererek ya da egzoz patlatarak ortalığı gürültüye boğabilir mi?Çok daha önemlisi, herkesin bu gürültü kirliliğine tepki gösterip küfürler yağdıracağını bile bile, bu küfürleri yeme pahasına milleti günaha sokmaya gülerek devam edebilir, bundan zevk alabilir mi?Bunlara insan dememiz mümkün mü?Tabii ki, adam gibi otomobilini ya da motosikletini kullananlara diyecek lafımız olamaz ama insanları hayatından bezdiren, genellikle kesinlikle ehliyeti bile olmayan, çoğu 13-16 yaşlarındaki bu mahlukları bir hayvana benzetmenin de en azından benzetilen hayvanlara bir haksızlık olacağı kanısındayım.Ama çok daha önemlisi, yıllardır müzikli eğlence yerlerindeki sesin kaç desibel olduğunu ölçerek, kentteki gürültü kirliliğini önlemeye çalışan etkin ve yetkin kurum ve kuruluşlardaki büyüklerimiz, bu gürültüyü, bu rezilliği hatta Alanya’yı yaşanmaz hale getiren bu rezillerin rezilliğini görmüyor ya da duymuyor olabilirler mi?