‘Hayır’ diyememek…

BİRÇOK kişi başkasını kırmamak için, kendi istek ve gereksinimlerini ihmal ederek, başkalarının isteklerine 'hayır” diyememektedir. Çoğu zaman 'hayır” demenin karşıdaki insanı üzeceği, onu yok saymak anlamına geleceği,...

BİRÇOK

kişi başkasını kırmamak için, kendi istek ve gereksinimlerini ihmal ederek, başkalarının isteklerine “hayır” diyememektedir. Çoğu zaman “hayır” demenin karşıdaki insanı üzeceği, onu yok saymak anlamına geleceği, ilişkileri zedeleyeceği, karşıdaki insanın istekleri yerine getirildiğinde ilişkilerin daha iyi yürüyeceği düşünülür. Oysa kendi istek ve gereksinimlerinden kolayca vazgeçerek, sürekli karşıdakinin istek ve gereksinimlerini karşılamak, kısa vadede ilişkilerde olumlu etki yarattığı gibi bir, uzun vadede ilişkileri olumsuz etkilemektedir. Böyle durumlarda karşımızdaki insan veya insanlarla sınırlarımızı koruyamamış oluruz.
Başkalarının isteklerine “hayır” diyemeyen kişilerde bir yandan da kendi isteklerinin de aynı şekilde koşulsuz biçimde karşılanması beklentisi oluşur. Bu beklentiler karşılanmadığında da kırılganlık duygusu gelişir. Bazıları da kendisi ifade etmeden, bir şey istemeden karşısındakinin bunları anlamasını ve gereğini yapmasını bekler. Bunu umut eder. Beklemek sadece sessizce anlaşılmayı beklemektir. Fakat, bu hemen her zaman gerçek dışı bir beklentidir. Karşıdaki insanlar istenmeyeni anlamaları mümkün değildir. Hiçbir isteği yokmuş gibi davranan "Hayır" diyemeyen kişilerin ifade edilmeyen ve konuşulmayan istekleri, ya anlaşılmaz ya da kolayca geri plana atılır. Başkalarının kendisi gibi davranmadığını tekrar tekrar yaşayan bu kişilerde hayal kırıklığı, öfke ve ruhsal çöküntü yaşayabilirler.
“Hayır” diyememenin karşıtı, bencillik demek değildir. Birlikte yaşadığımız sosyal yaşam ve onu oluşturan insanlar, hem kendilerinin hem başkalarının istek ve gereksinimlerinin doyumu konusunda dengeli olmaları gerektirir. Hiçbir isteğimiz ya da sadece kendi istek ve ihtiyaçlarımız varmış gibi davranmak ile kendi isteklerinin ve gereksinimlerinin farkında olmak, bunlara sahip çıkmak, başkalarının hak ve isteklerini göz önüne alarak uygun olduğunda karşılanmasını sağlamak, gerektiğinde erteleyebilmek ve gerektiğinde bütünüyle bastırabilmek arasında çok büyük farklılık vardır. Diğerleriyle aramızda sınırlarımızı oluşturan çok ince bir çizgidir.
Genel olarak bakıldığında yalnız kalmaktan korkan, sevilmemekten korkan, diğer insanların gözünde iyi görünmeye; sevilmeye çalışan, kırılgan, özgüveni ve özsaygısı düşük kişilerin “hayır” demede çok daha fazla zorlandıkları görülmektedir. “Hayır” diyememek çekingen kişilik, bağımlı kişilik yapısı ve depresif kişilik yapısına sahip kişilerde en çok rastlanan kişilik özelliğidir. Ancak unutulmamalıdır ki çözümlenebilir bir durumdur.