Hayata dair birkaç satır

İNSANIN ömrü, takvimine alışık olduğu gezegenin ritmiyle ölçülür. Dünya'da ortalama bir ömür yaklaşık 80 yıl. Bu süre bize koca bir yaşam, uzun bir yolculuk gibi gelir. Ancak bu 80 yıllık zaman dilimini alıp Güneş Sistemi'nin diğer köşelerine taşıdığımızda, zamanın o mutlak ve sert yüzüyle karşılaşırız.

​Neptün'de 80 yıl, sadece yarım yıl bile değil. Bu dev, mavi gezegenin takvimine göre bir insan, ne bir yaş gününü tam olarak kutlayabilir ne de iki mevsimin döngüsünü tam olarak görebilir. Satürn'de 80 yıl sadece 2,7 yıl demektir; bir bebeğin yürümeyi öğrendiği, ilk cümlelerini kurduğu süre kadar kısa. Jüpiter'de 80 yıl, yalnızca 6,7 yıla denk gelir; ilkokul çağı kadar.

​Bu perspektif, hayatın o karmaşık ve yıpratıcı detaylarını bir anda anlamsızlaştırıyor.

​Düşünün ki, ömrünüz 2.7 Satürn yılı sürecek. Bu kısacık süre içinde, bir başkasını dolandırmak, bir yalan uydurmak veya birinin kalbini kırmak için harcadığınız her saniye, ne kadar büyük bir israf olur?

O küçücük zaman diliminde, nefretin, hilenin, kıskançlığın yeşermesine izin vermek, Neptün'ün neredeyse altı ay süren kışından bile daha soğuk bir kayıp değil midir?

​İnsan, o kısacık ömrüne yalanı, samimiyetsizliği ve kötülüğü sığdırmak için nasıl bir acele içinde olabilir? Bu, uçağa yetişmek için havalimanında koşarken, bir yandan da çantanızdaki eşyaları yere saçmak gibi bir şey.

Hayatınız zaten inanılmaz derecede kısıtlıyken, neden enerjinizi bu kısıtlı kaynağı daha da zehirlemeye harcarsınız? Jüpiter'deki 6,7 yıllık ömrünüzde kaç kişiye gerçekten dokunabilirsiniz?

Kaç kez gerçekten içten gülebilirsiniz?

​Bu gezegenler arası hesaplama, bize yaşamın asıl değerinin uzunlukta değil, derinlikte yattığını hatırlatıyor. İster 332 Merkür yılı (ki bu hızın telaşını hayal edin), ister yarım Neptün yılı olsun, önemli olan o süre zarfında yaptığımız ilişkilerin kalitesi ve niyetimizin saflığıdır.

​Eğer tüm ömrümüz Uranüs'te bir yıl sürecekse, bu bir yılın her saniyesini sevgide samimi, sözde dürüst ve çevreye saygılı geçirmek, en mantıklı yatırım değil midir?

Kalp kırmak için harcanan zaman, onarmak için harcanan zamandan çok daha fazladır; oysa Neptün'de buna vaktimiz yok.

​Uzayın sonsuzluğu ve gezegenlerin farklı zaman ritimleri, bizi günlük küçük dertlerimizden ve ahlaki kusurlarımızdan utanç verici bir şekilde uzaklaştırıyor.

80 yıllık ömrümüzü, 6.7 Jüpiter yılında yaşayacağımızı bilmek, bizi şu sorularla yüzleştiriyor:

​"Gerçekten önemli olan ne?"

​"Hangi anıları Neptün'ün kısacık yarım yılına sığdırmak isterim: pişmanlıkları mı, yoksa sevgiyi mi?"

​Gezegenlerin takvimleri bize net bir ders veriyor: Ömür, sandığımızdan çok daha kısadır.

​Bu kısalık içinde, dolandırma, yalan söyleme, insanları üzme, çevreyi rahatsız etme ve sevgide samimi olmama gibi eylemler, yalnızca vakit kaybı değil, aynı zamanda o hızlı geçen gezegen ömrümüzün en değerli kaynaklarını yok etmektir.

Eğer 80 yıllık hayatımız Neptün'de yarım yıldan az sürecekse, o yarım yılın tek bir anını bile anlamsızlığa feda etmeye değmez. Samimiyet, dürüstlük ve sevgi; bu evrensel döngüde sahip olduğumuz tek gerçek zaman ölçütüdür.

Esen kalın...