Hasan Sipahioğlu'na özür borçluyum

ALTSO'nun Ankara İrtibat Ofisi açılışında kulak misafiri oldum... Alanya Ofisi'nin bulunduğu Green Office binası önüne asılan 8 Alanya muzu dalının cazibesi, Çukurambar Mevkii sakinlerini de akın akın açılışa çekmişti... Bu...

ALTSO'nun Ankara İrtibat Ofisi açılışında kulak misafiri oldum...
Alanya Ofisi'nin bulunduğu Green Office binası önüne asılan 8 Alanya muzu dalının cazibesi, Çukurambar Mevkii sakinlerini de akın akın açılışa çekmişti... Bu sırada eski bakanlar, dalından muz kapışan Ankaralılar'a bakarak "Bakın, Anamur muzuna (!) ilgi ne denli yoğun" dediler...
Bu konuyu başta Alanya Bilgini Oğuz Korum olmak üzere, çok sayıda ilgiliye sordum...
İşte muzun kısa tarihçesi...

***

Öncelikle, Osmanlı kayıtlarında 17. yüzyılda Alanya'da muz bitkisinin varlığından bahsedildiğini vurgulamalıyız...
1870'li yıllara gelindiğinde, kereste ticareti yapan Şerifalioğlu Sülalesi'ne rastlıyoruz... 1839 doğumlu Şerifalioğlu Ahmet Efendi, Alanya iklimine en uygun muz çeşidini bir kereste ticareti sırasında Mısır-İskenderiye'den getirmiş... O yılların Alanya'sında sadece bir süs bitkisi olan muzu, 1935'te ilk kez ticari amaçla üreten kişi merhum Profesör Doktor Hüseyin Sipahioğlu'nun babası, halen muzculuk yapan Fatin Sipahioğlu'nun dedesi olan Hasan Sipahioğlu...
Henüz 20'li yaşlarındaki Hasan Sipahioğlu, bu girişimiyle Alanya'ya 'En eski muz üretim şehri' unvanını kazandırmış. Yine Hasan Sipahioğlu, muzu 1940'lı yıllarda Anamur hudut köyü olan Kaledran'daki topraklarına taşımış... Kaledran'da yaşayan Kaplan Ailesi ise, takriben 1945 yılında Sipahioğulları'nın bahçesinden aldığı muz fidanlarını Anamur-Bozyazı'ya götürerek ilk dikimi yapmış...

***

Merhum Sipahioğlu, bu hamlesiyle birçok Alanyalı aile gibi benim aileme de yeni bir ekmek kapısı açmış... 1928 doğumlu olan merhum babam Mehmet Kesen de 1950'li yıllarda muz üretimine başlamış ve 2007 yılındaki vefatına kadar aralıksız sürdürmüştü... Ben de bu muz bahçesi içerisindeki eski bir Alanya evinde doğup, büyüdüm... Halen Sugözü Mahallesi'ndeki muz bahçemiz duruyor, ailem muz üretimini sürdürüyor...

***

Tüm bu anlattıklarımız sadece Alanya'da muzun tarihçesi değil, Türkiye'de muzun tarihçesi...
Ancak Alanyalı, pek çok örnekte olduğu gibi, 17. yüzyıldan bu yana ürettiği muzuna bile sahip çıkamamış...
Günümüzde tüm Türkiye'de, Alanya'dan gönderilen muza da, Anamur'dan gönderilen muza da 'Anamur muzu' deniyor...
Neredeyse 60 yıldır ailemin en büyük geçim kaynağı olduğu için, salt bir bitki ya da meyve olarak göremediğim muzla ilgili buraya bu notu düşmemin nedeni, değerlerimize sahip çıkamayışımızı vurgulamak içindir...
Bu açıdan, Alanya'da muz üretiminin mimarı olan merhum Hasan Sipahioğlu'na kendim ve ailem adına özür borçluyum... Nurlar içerisinde uyumasını dilerim...

***

Bitmedi, daha da kötüsü var...
Alanya muzuna 'Anamur muzu' diyen eski bakanlar, İstanbul'da satın aldığı Alanya muzunu 'Anamur muzu' olarak bilen insanlar haksız değil...
Çünkü, muza Anamurlu bir tüccar yıllar önce patent aldı... Patentteki adı 'Anamur muzu' şeklinde...
Sıkı durun...
Bu patentteki 'Anamur muzu'nun üretim sahası içerisinde Alanya da var...
Yani bu patente göre, bizim Sugözü Mahallesi'ndeki bahçemizde üretilen muz 'Anamur muzu'...
Bir başka deyişle, merhum Hasan Sipahioğlu'nun torunu olan ve halen harıl harıl muz üretimine devam eden Fatin Sipahioğlu da bir 'Anamur muzu' üreticisi...

***

Bu noktada önerim şu:
Alanya Muz Üreticileri Birliği yöneticileri hemen harekete geçsinler...
Ankara'ya ya da daha uzaklara değil, Hacet Mahallesi, Alaiye Caddesi'ndeki Hasgül Market karşısına gitsinler...
Orada küçücük bir terzi dükkanı var... Adı Alaiye Şalvar...
Bu dükkanın sahibine sorsunlar:
"Alanya muzunun itibarını kurtarmak için ne yapalım?" Bu adam şalvarcı Ali İhsan Arslan...
Öyle, böyle bir adam değil...
Bu adam, taa Bursa'da üretilen 'Arap Kızı' adlı şalvar kumaşına 'Alaiye Şalvar' adına patent aldı...
Bu adam, patentteki adıyla Alanya'nın 'Anamur muzu' üreticilerine de, Alanya'nın 'Anamur Muzu' Birliği'ne de pir olacaktır...