Alanya’da halk için kurulan semt pazarları eski düzensiz haline mi dönüyor? Vatandaşın mecburen gittiği pazar yerlerinin manavlardan farkı nedir? Bu sorulara cevap arayacağız ama önce bir tespit yapmak gerekir. Ben de herkes gibi pazarlara ara ara gidiyorum. Aynı esnaflardan alışveriş yaptığım için geneli hakkında fazla bilgim yoktu. Ama son zamanlarda vatandaşlarımızın şikâyetlerini dinledikçe bu konuya eğilme ihtiyacı hissettim. Özellikle kış ayının yoğun yaşandığı bu aylarda ciddi eksiklikler göze çarpıyor. Pazarcılar Odası Başkanı Sayın Bekir Akış belli ki son seçimden sonra pazar yerlerini kendi haline bırakmış. Odanın internet sitesine göz atmak istedim. En son 1 yıl önce güncellenmiş, fiyat listeleri de 1 yıl önceki fiyat listesi. Sayın Akış’ın özellikle son seçiminden sonra diye yazıyorum zira bir dönem ciddi çalışmalar yaptığına şahit olmuştum. Geçtiğimiz hafta özellikle Salı ve Cuma pazarlarını dikkatlice gezdim. Bazı ürünleri belli noktalardan alarak karşılaştırmalar yaptım. Özellikle Salı ve Cuma pazar yerlerini incelediğim için diğer pazarlar hakkında bilgim yok. Bugünlerin bir gün öncesi hal fiyatlarına baktığımız zaman neler olduğunu daha net anlıyoruz.
Pazar yerlerine her türlü zümreden insanlar geliyor ama özellikle çoğunluğu orta ve alt tabaka diye tabir edilen kısımdır. Bu insanlar da manava gidemediği için kendileri için kurulduğu söylenen yerlerde daha özgür ve güvenli alışveriş yapmak istiyor. Alacağı ürünü de görerek ve seçerek almak istiyor. Bu da en doğal haklarıdır. Bu çalışmam sırasında öyle konuşmalara şahit oldum ki üzüldüm. “İşine gelirse kardeşim” gibi sözleri rahatça edebiliyorlar. Etiket koyma düzeni ise tamamen ortadan kalkmış. Satıcıya soruluyor “Ne kadar?” diye. Asıl ilginç olanı da normal pazar ile iç bölümlerde köylüler dediğimiz esnaflar arasındaki fiyat dengesizliği. Bu bana söylendiği zaman önce inanmadım. Ama yerinde görünce ben de şaşırdım. Sebze halinden alan ile bahçesinden getiren arasında çok fark var. Yine de haksızlık yapmamak adına sebze hali fiyatlarını da inceledim. Yine de köylülerin sattığı fiyatın karlı olduğunu gördüm. O zaman normal pazar esnafı bazı ürünleri yüzde yüz zamlı satıyor. Başında da söylediğim gibi denetimler olmayınca boşluk oluşmuş. İncelemem sırasında polise, zabıtaya rastladım ama Pazarcılar Odası görevlisine hiç rast gelmedim. Halkımız her zamanki gibi kaderine razı olduğu için yakın gördükleri kişilere sitem ediyor.
Halkımızın son haftalarda en büyük şikâyeti ise ürünlerin birden zamlanmasıdır. Sebze haline giren üründe veya direkt tarladan gelen üründe değişme yok ama fiyatlar uçuyor. Bu konuyu birkaç üretici ile görüştüm ve gerekçelerini söylediler. Özellikle seralarda kışın daha fazla yakıt tükettiklerini söylediler. Ama bunu da fırsata çevirenler var. Bu bahse konu olan ürünler fazla değildir. Nedense zam tüm ürünlerde uygulanıyor. Mesela geçen hafta en iyi elma sebze halinde 1 TL iken pazarda 2,5 TL idi. Buna benzer çok örnekler var.
Mevzuatta yerlere ürün konulmayacak, kıyafetler düzgün olacak (Tek tip elbise için 22 Şubat 2012’de açıklama yapılmıştı), bazı ürünler açıkta satılmayacak, terazi kullanılacak (Bazılarında o bile yok), tanıtım kartı takılacak diye maddeler var. Belli ki Pazarcılar Odası uzun zamandır denetim yapmıyor. Çünkü bu mevzuata uyan satıcı neredeyse bitmek üzere. Yarın daha geç olabilir.
Bizim amacımız halkı direkt ilgilendiren konularda halkın sesi olmak, yetkilileri bu konuda uyarmak ve gereğinin yerine getirilmesini sağlamak. Gözle görülen bir gerçek var ki Pazarcılar Odası işi askıya almış. Pazar yerlerinde devrim yaptığına inandığım Sayın Bekir Akış, üyeleri ile iyi geçinmek adına halkı unutmuş. Eğer Bekir Akış bu konuda bizim vasıtamız ile halka açıklama yapmak isterse, bu köşede yayınlarız. Naçizane tavsiyem, pazar yerlerini eski haline getirmesi için çalışma yapmasıdır. Çünkü işleyiş olağan gibi gözükse de öyle değil.
SORU, ÖNERİ VE ŞİKAYETLERİNİZ İÇİN:
MAIL : ugur_veysel_oksar@hotmail.com
FACEBOOK : facebook.com/uoksar
TWITTER : twitter.com/veyseloksar
GSM : 0532 615 01 41