Halk’ın otobüs çilesi!

HAFTANIN ilk gününde ilk köşe yazım olması hasebiyle, müsaadenizle hem Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven'e, hem Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel'e, hem de Büyükşehir Alanya Koordinatörü Hüseyin Güney'e bir çift...

HAFTANIN

ilk gününde ilk köşe yazım olması hasebiyle, müsaadenizle hem Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven’e, hem Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’e, hem de Büyükşehir Alanya Koordinatörü Hüseyin Güney’e bir çift lafım olacak.


***


TANRISEVEN VE GÜNEY’E!

Geçtiğimiz Cumartesi, Kanal A Televizyonu’nda “yönetmen” olarak çalışan değerli meslektaşım Atilla Şanlı’nın, Alanya’daki bir halk otobüsünün içerisinde seyahat halindeyken çekip paylaştığı bir fotoğrafı ben de altına şu notu düşüp kendi sosyal medya sayfamda paylaştım.

Dedim ki: “Bunu hak etmiyoruz. Burası, Alanya'da bir halk otobüsünün içi. Fotoğrafı, değerli meslektaşım Atilla Şanlı çekip paylaşmış. Üşenmeyip saymış. Ayakta ve oturan tam 118 kişi varmış. Sanki otobüs değil, Gazipaşa Havalimanı'na inen BoraJet uçağı mübarek. Geçen hafta ben de bu otobüslerden birine bindim, benzer görüntülere ben de tanık oldum. Önden binecek yer kalmadığı için ücreti tahsil edip beni arka kapıdan aldılar. Klima çalıştırılmıyor. Yerliler kadar turistler de perişan. Gazeteci olduğum için daha önce ilgili yerlere, otobüsleri denetleyen Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne benzer şikayetlerde bulundum, hava cıva. Her sektörde olduğu gibi körlerle sağırlar birbirini ağırlıyor. En acısı da, durakta bekleyen 65 yaş üstü vatandaşlar için durulmuyor, çünkü onların ‘65 Yaş Kartı’ olduğu için şoförler yasa gereği onlardan ücret alamıyor. Bunlar ufakdetaylar ve şehirde bunları görebilmek için klimalı makam odalarından çıkıp halkın arasına karışmak, anlamak, dinlemek gerekiyor.”


***

Ben bunu paylaşınca ya kendisi, ya da bir yakını halk otobüsü kullanan çok sayıda takipçimden destek mesajı aldım.

Sadece, “Ramazan” adlı bir halk otobüsü şoförü, “65 yaş üzerindekiler bir durak inip binerse olacağı budur” deyip itiraz edince, dayanamadım, “Sana mı soracak kaç durak gideceğini. Şoför müsün sen. Şoförsen duracaksın!” diye cevap verdim.


***

“Madem 65 yaş üzerindekiler bir durak indi bindi yapıyor, sizin için daha iyi değil mi? Böylece otobüsü ‘sizin bakış açınıza göre’ daha fazla işgal (!) etmemiş olurlar, siz de ücretli yolcu alabilme olasılığınızı yükseltmiş olursunuz. Bu nasıl kafa, bu nasıl mantık?” diyecektim, kendimi zor tuttum.


***

Elbette halk otobüsü şoförlerinin ve sahiplerinin hepsi bu görüşte değil.

Misal, kendisi de bir halk otobüsü sahibi olan kıymetli arkadaşım İsa Akar duruma hemen müdahale etti ve sağ olsun, şu yorumu yaptı: “Ara ara yoğunluktan dolayı yığılmalar meydana gelmektedir. Bu doğrudur. Lakin kaç dakika veya kaç kilometre ayakta yolculuk yapılmıştır. 65 yaş ve üzeri yolcular, hükümetin almış olduğu karar neticesinde bir kuruş dahi ödemeden seyahat etmektedirler. Biz buna karşı değiliz, fakat daha önceki gibi muhtaç insanların ücretsiz taşınmasından yanayız. Ayakta ve oturan sayısı ile 118 kişiye ulaşması mümkündür. Bu da 12 metrelik araçlarda, akşam yemek saatleri çıkışı ya da son sefer çıkışlarındaki yoğunluktan kaynaklanmaktadır. Bunun da hoş görülmesinde fayda vardır. Ki henüz yaz uygulamasına geçilmemiştir. Bu uygulamaya geçilince rahatlama sağlanacaktır. Alanya halk otobüsleri, Antalya Ulaşım Dairesi’ne bağlıdır ve sürekli denetim yapılmaktadır. Klima uygulaması yeni başlamıştır ve 25 derecenin üstündeki havalarda açılması talimatı verilmiştir. Halk otobüsleri bugün Alanya içerisindeki en büyük sektörlerden birisi haline gelmiştir. Aileler çocuklarını güvenle şoförlerimize emanet edip okullarına ve işlerine gidebilmektedir. Sektörün bizzat içinde olduğumuz için, ekmeğini yediğimiz işimizde elbette aksaklıklar vardır. Doğrudur, düzeltilmesi için kooperatif elinden geleni yapmaktadır.”


***

(

DİP NOT:

Buradan, işini düzgün yapan şoförleri tenzih ederek, hem Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven’e, hem de Büyükşehir Koordinatörü Hüseyin Güney’e bir çağrıda bulunmak istiyorum. Gelin, tebdili kıyafet yapıp birkaç saatinizi halk otobüslerinde halkın çektiği çileleri gözlerinizle görmeye ayırın. Yazılanları okuyarak veya anlatılanları dinleyerek değil, bu sıkıntıyı birebir deneyimlemenizde yarar olduğunu düşünüyorum)


***


ADEM MURAT YÜCEL’E!

Sanıyorum, bir gece önce ziyaret ettiğim, ismi bende saklı bir otelde tanık olduğum garip manzaradan sonra olsa gerek, dün sabah, sosyal medyada şu mesajı paylaştım.

Dedim ki: “Alanya'daki otellerin Türk Gecesi anlayışı: İlüzyonist, Kafkas ekibi, Oryantal ve Deri Şov. Yerim sizin 'Turizm niye geriye gidiyor?' ağızlarınızı.”


***

Bu paylaşımıma CHP’li Mustafa İyiol, “Tebrik ederim, güzel bir konuyu açıklamışsın. Türk Gecesi’nde Türk’ten, Türk yaşam tarzından eser yok” derken, restorancı Mehmet Türemiş, “Yılan şovu unutmuşsun Alper” yorumu yaparak, aslında “ağzından ateş çıkaran gazyağı tiryakisi ağabeylerimizi”, “kafasının üzerinde 25-30 bardak taşıyan şovmen kardeşlerimizi” neden unuttuğumu ima edip kendince sitem etmiş.


***


İşin şakası bir yana…

Buradan, hem Alanya Kaymakamı Dr. Hasan Tanrıseven’e hem de Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel’e bir öneride bulunmak istiyorum.

Sayın Kaymakam’ım. Şu, Türk kültüründen başka her şeyin bol miktarda yer aldığı sözde şovlara bir el atsanız da duacınız olsak.

Adem Başkan’ım. Otelcilerin bağlı olduğu Alanya Turistik İşletmeciler Derneği ile işbirliği yapsanız ve yeni kurduğunuz Mehteran Takımı’nı hem Alanya’nın hem de Türkiye’nin kültürel tanıtımına katkı için belli bir cüzi ücret karşılığı otellere gönderseniz.

Böylece, her ne kadar kimileri “Osmanlı kültürü” dese de, Alanya’ya tatile gelen konuklarımız Mehteran Takımı ile en azından Anadolu’nun kültürel mirasından bir örnek görüp Türkiye’den memnun ayrılmış olurlar. Ne dersiniz?