Hakkari Dağlıca’da önceki gün saat 15.30 sularında 2 tane zırhlı araç alçakça saldırıya uğruyor, aradan saatler geçmesine rağmen en yetkili iki kişiden birisi televizyonda canlı yayında olaydan hala haberdar değil, 400 vekil verilse imiş bu işler olmazmış türünden konuşuyor, konuşabiliyor. Ötekisi ise şehidin 3 yaşındaki oğlunu yanına alarak milli maç izliyor. Aradan saatler geçmiş hala haberdar değiller milli acımızdan.
Kayıplarımız çok yüksek, en yetkili kişi ve makamların saatler sonra haberdar olması utançtır. Dahası da var, yetkili makamlar açıklasın, bunlar utançtan da öte bir durum, daha ne diyeyim. Buyurun size “Açılım”, buyurun size “Çözüm süreci” beğenenler tepe tepe kullansınlar.
Bu olayların birinci derecede sorumluları, hala başkalarını suçlama peşindeler her zamanki gibi. “Çözüm süreci” dedikleri çözülme ve yıkım projesinde bu yetkili muhteremlerin söylediklerinin hepsi terör örgütünün propagandasını yapmak, terörü ve terör örgütünü övmek kapsamına girer. Dün söylediklerini unutmuş durumda beyler.
Terörle mücadele edilir beyler. Teröristleri muhatap alıp pazarlık yaparsanız, işte bu sonucu elde edersiniz. Hala yanlışta ısrar etmenin bir anlamı yoktur. Ne diyorlar “Silahları gömün” demiyorlar mı? Ne gömmesi arkadaş, getirip devlete teslim edecekler, devlete teslim olacaklar. Yada yok olup gidecekler. Böyle acizlik kokan ifadelerle devlet yönetimi olmaz.
Kimsenin yaptığı yanına kar kalmaz. Mutlaka bedelini ödemelidirler. Herkes haddini bilecek, bilmeyenlere bildirilecek. Fırsat ele geçmiş iken artık terör çeteleri etkisiz hale getirilmelidir. Siyasi iradenin yaptığı hatalar, yanlışlar artık son bulmalıdır. Terör artık ülke gündeminden çıkarılmalıdır. Uluslararası hukukun ülkemize verdiği haklardan yararlanarak ordumuz Kandil’e girmeli, elebaşları yakalanıp Ankara’da yargılanmalı veya etkisiz hale getirilmelidir. Ancak bunu yapacak siyasi irade gerekli. Bunlarla bu iş olmaz. Zira 2002’de geldiklerinde sıfır terör vardı, bugün ise süper teröre doğru maalesef ilerliyoruz. Beyler kusura bakmayınız ama sadece suçlu değil aynı zamanda günahkarsınız.
Öncekiler sanki olmamış gibi Dağlıca’da büyük acılar yaşanırken, aradan saatler geçmiş olduğu halde anlaşılan utanç ötesi durumdan haberdar olmayan Sayın Cumhurbaşkanı, hala 400 vekil peşinde, hem de olmayacağını bile bile. Sayın Başbakan da şehidin 3 yaşındaki oğlunu milli maça götürüyor. Üç yaşındaki çocuk futboldan ne anlar acaba? Ben olsaydım, lunaparka götürür, çarpışan arabaya bindirirdim. Medet Allah’ım medet, ne günlere kaldık. Ne diyeyim, kendine acımayan milletime Allah acısın.