Gündemleri Alanya’yı “Köy” yapmakmış!

Bir sabah Alanya'mızda doğanın yok olduğunu, portakal çiçeklerinin kokmadığını fark edersek… Yeşil alanların, parkların yerinde olmadığını, tadilat adı altında, kumun içinde 'yeni yapılar” üretildiğini, kumsalın, sporcu...

Bir sabah Alanya’mızda doğanın yok olduğunu, portakal çiçeklerinin kokmadığını fark edersek…Yeşil alanların, parkların yerinde olmadığını, tadilat adı altında, kumun içinde “yeni yapılar” üretildiğini, kumsalın, sporcu getireceğiz diye, halkın kullanımına kapatıldığını görürsek…3 bin 500 kaçak inşaatın yıkımlarının gerçekleştirilmediği gibi, bu sayının sürekli arttığını fark edersek… İlgili kurumlar çeşitli mazeretlerle yıkımları erteleyip, bu yıkım kararlarını “elimde bulunsun” lazım olur bir gün kullanırız diye düşünüyorlarsa…Batı girişinin kapatıldığı gibi, şehrin doğu girişi de trafiğe kapatılmış... Damlataş Caddesi’ne günün belli saatlerinde araç girebiliyorsa… İskeleden araçla geçiş “Deli Dumrul” misali paralı yapılmış ise… Hatta Kuyularönü Camisi önünde “iskele ücretli geçiş” turnikeleri “olmayan ulaşım planı”na göre kurulmuş ise… Emlak vergilerinden ayrılarak hemen onarılması gereken tarihi yapılar “çökme tehlikesi” bahane edilerek yıkılıyorsa… Bunları koruması gereken “koruma kurulu”nun çıtı çıkmayıp, Kızılkule’ye bakarak keyf-i âlemlerine devam ediyorlarsa…Şehrin en güzel alanları güya bisikletten, kıldan, tüyden, engelli, engelsiz, yaya, yol, vs. bahaneleri üretilerek halkın kullanımına plansız kapatılıp, ne için dikildiği belirsiz, araç bariyerleri “olması gereken” yerde değil de, her yere dikilmiş ise…Tüm yasadışı imar uygulamalarına kılıf bulunabiliyorsa… İmara aykırı ucube gökdelenler dikiliyorsa… Meclisin de, iktidarda bulunan çoğunluk bunlara karşı çıkacağız diye oy alıp… Göreve geldiklerinde, söylediklerine, taahhütlerine “bunu biz mi söyledik” diyorlarsa… Sayelerinde oluşan “Beton Kent” insanlara nefes aldırmıyorsa… Arabalar için devletin imar yolunda 2 sıralı park alanları yaratılıyorsa…Şehrin turistik yapısı ve ticari değeri gün geçtikçe düşüyorsa… Haziran ayında hala otellerin dibinde yine otel inşaatları devam ediyorsa… Turistik merkezde esnaflar “ekmek teknesi” olan dükkânlarını gece belli bir saate kadar açık bırakmak için… Yetkililere dil döküyorsa…Gayrimenkuller düzensiz yapılaşma nedeniyle sürekli değer kaybediliyorsa… Kiralık mülkler senelerdir boşta kiracı bekliyorsa…“Alanya’nın Havza Planlaması”ndan yetkili sorumlular halen “Samsun’un Havza ilçesinin planı mı yapılacak?” diye adeta kafa buluyorlarsa… Yollarından araçların çıkamadığı, boş arsaya “fahiş emlak” vergilerinin ödendiği, setlerinin sürekli çöktüğü, imarla ilgili hiçbir sorununun çözülemediği Kuzey Alanya, halen kimsenin umurunda değilse…Bu kenti yönetenler, halen Ulaşım Planı’nın Gazipaşa’dan Okurcalar’a kadar yapılması gerektiğini idrak edememişlerse… “Kafaları buna basmamışsa”… Ulaşım planı akıllarına hat minibüs şoförleri kavga ettiği zaman geliyorsa…Birileri “Alanya’nın çehresini değiştireceğiz” şeklinde “Laf olsun, torba dolsun” mantığıyla, kamuoyundan destek almamış, belediyenin onayı alınmamış ayakları yere basmayan kâğıt parçalarını bilmem ne projesi diye ortaya sürüp, ondan sonra da gıkları çıkmıyorsa… Bu zat-ı muhteremler siyasetçileri gördüklerinde, Alanya’nın sorunlarını belirtir… Rapor verip… Bizim yaptırım gücümüz yok diye, çözüm için çaba içinde olmuyorlarsa…Gazipaşa Havalimanı pistine fiiliyatta kapasite olarak daha büyük uçaklar bu piste inmişken “simülasyon eğitimi” yapılmadığı bahane edilerek “yeni bir bahane” ile daha evvel iniş yapmış şirketlerin inişlerine de engellenmeye çalışılırken…Sonuç olarak, Alanya’daki tüm bu yanlışlıkların karşısında durabilecek “Pilav değil, Plan diyecek” bir Mimarlığa ve Mimarlar Odası’na ihtiyaç varken… Temsilcilik bir zamanlar Alanya’nın il olması için çaba sarf ederken bağlı bulunduğu Antalya Şubesi “Alanya’nın il yapılması için politikamız yoktur” yazısını gönderebiliyorsa… Buna cesaret edebiliyorsa… Bu yanlışlığı Antalya şubesinin kongresinde Antalya lobisinin uzantısı olan bu “örümcekli kafaya” söylemesi gerekenler… Kongrede çıtı çıkmayıp… Kongre sonrası “Avatar” filmini seyretmeye topluca gidebiliyorlarsa…AKP’nin son Antalya il kongresinde, yönetim kuruluna, il disiplin kuruluna, her ne içinse “parti içi demokrasi hakem heyeti”nde “numunelik” bir tek Alanyalı üye yok ise... Sadece Alanya İlçe Başkanı Hüseyin Güney, kongre delegesi yapılıp, AKP'nin bölgedeki tek belediyesi olan Alanya’nın belediye başkanı delege dahi yapılmamışsa, buna mazeret olarak Antalya ile Alanya arasındaki mesafenin uzunluğundan dolayı il yönetim kurulu listesinde Alanyalı bir isme yer verilmediği söylenebiliyorsa...MHP İl Yönetiminde ne asil üyeler arasında, ne de yedek üyeler arasında bir tane Alanyalı siyasetçi yok ise… CHP'de ise il listesinde toplam 130'a yakın isim arasında Alanyalı yok ise… Alanya “siyaseten” Antalya da temsil edilemiyorsa…Bu siyaseten “kepaze” durum gün gibi ortada iken… Bu işlerin müessifi “Antalya lobisi”ne karşı, Alanya’nın il olması için mücadele etmesi gerekenlerden çıt çıkmazken, Keykubat bile mezarından çıkıp meydana inip, “Ben size böyle bir Alanya bırakmadım. Sahip çıkın” derken… Hele ki iktidarda olanlar, halen koltuklarından kımıldamıyorlarsa… Arada sırada… “Gündemimizde il olayı yok” diyebiliyorlarsa! Cevabım şu olur. Meğerse gündemlerinde Alanya’yı, Antalya’ya bağlı köy yapmak varmış…