Bugün sabah kahvaltı yaparken, içimden, bir an önce kahvaltıyı bitirip internet başına geçerek maç yayını var mı öğrenmeyi geçiriyordum. Kızlarım ise sesli olarak pikniğe gitmeyi öneriyorlardı. Onlara karşı haksızlık yaptığımı düşünsem de maç heyecanı fazla olduğu için bir şekilde onları ikna ederek bilgisayar başında araştırmaya başladım. Maç yayını olmadığını öğrendikten sonra canlı takip etmek için bilgisayarın başına kamp kurdum. Bu arada televizyonda da lider Balıkesir’in maçı için hazırlığı yaptım. İlk yarılar bittiği zaman telefonlar hiç susmadı. Ciddi olarak bazı şeylerin değiştiğini ve ilginin arttığını düşündüm. İkinci yarı başlayınca Konya takımı gol atınca daha fazla keyiflendim ama 5 dakika içinde televizyonda ilginç görüntüleri görme imkânım oldu. Kırmızı kart, penaltı, kavgalar, hepsi bir aradaydı. Eksilen Konya takımı maçı çeviremedi ve uzun zamandır şans faktörüyle yoluna devam eden Balıkesir kazandı. Alanya’mızın golü geldikten sonra da bozulan moralim yerine geldi ve bu duygularla yazıma başladım.
Geçen haftaki yazımda da belirtmiştim, Of ve İnegöl maçları önümüzü görmek için önemli sınavlar olacaktır. Birinci bölümü galibiyetle kapadık. Kırmızı kart gören Mehmet Öncan’ın yokluğunu hissedeceğiz ama İnegöl maçının önemi daha fazla artmıştır. İlk kez üçüncülüğe kadar çıktık. Alanyaspor Yönetim Kurulu’nun sezon öncesi hedefi ilk 5 içinde olmaktı ama takımın kazanma alışkanlığı devam ederse yarının neler getireceği hiç belli olmaz. Benim için en keyif alınan durum ise “Yenilse de eleştirsek” diye fırsat bekleyenlerin bile paylaşım sitelerinde alkış tutmalarıdır. Hem alkış tutup hem de şans derseniz işte o zaman niyetinizi ortaya koyarsınız. Futbolda şans faktörü zaman zaman gerekir. Eğer takımında kazanma arzusu yoksa futbolcuların kaliteli olmasına rağmen saha sonuçları kötü ise burada şans konuşulmaz. Şans veya şansızlık faktörünü konuşacaksanız deplasmanda oynanan ve Haydar Durusoy döneminde tek mağlubiyet alınan maça bakın. Deplasmanda uzatmalar oynanıyor, Alanyaspor takımı halen hücumu düşünüyor ve atak halinde iken bir hata ile dönen top bize gol oluyor. Alanyaspor yönetiminde açıklama yapan herkes ve Haydar Durusoy futbolculara olan güvenlerini bıkmadan usanmadan anlatıyorlar. Camia futbolcuların özgüvenlerin yerine gelmesi için perde arkasında çok çalışma yapmaktadır. Şimdi önümüzde çok önemli bir İnegöl maçı vardır. Burada çok çetin bir maç oynanacağı için taraftara çok ihtiyaç vardır. İkinci sıradaki İnegöl’ü Alanya’da yenersek puan farkı bire inecektir. Futbol takımı tüm gücünü sahaya verecektir. Kurumlar da pazar günü tribün desteği için ciddi çalışma yapmalıdır. Hafta sonuna kadar bu konuda fikirler üretilmelidir. Alanyaspor yakın tarihlerde böyle durumlar yaşamadığı için şehir artık sahiplenmelidir.
Son olarak da transferlerden bahsetmek istiyorum. Şahsi olarak devre arası transferlere(eğer futbolcu oynamıyorsa) karşıyım. Sorunlu futbolcular, sadece idmanla gelen futbolcular başarılı olamaz. Alanyaspor'un ara transferde seçimleri genelde genç oyunculardan yana olduğu için ilerleyen süreçte daha yararlı olacaklarını düşünüyorum. Kaleci transferi beni çok düşündürdü. Yıllardır Sarıyer'in kalesini koruyan Ethem'in kalitesi ortada. İhtiyaç mıydı, rekabeti arttırmak için mi alındı bilemem. Kulübe bir maliyet getirmediğini öğrenince isabetli olmuş diye düşündüm.