TÜRK müziğinin efsanevi isimlerinden Edip Akbayram'ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Anadolu rock müziğinin usta yorumcusu, hayatı boyunca karşılaştığı zorluklara rağmen müziğe olan tutkusundan asla vazgeçmedi. Edip Akbayram, 29 Aralık 1950'de Gaziantep'te dünyaya geldi. Henüz dokuz aylıkken çocuk felcine yakalandı. Çocukluğu, bu hastalığın pençesinde zorlu koşullar altında geçti. Ancak o, tüm bu zorluklara rağmen hayata sımsıkı tutundu ve müziğe olan aşkıyla yaşamına devam etti. Müziğe olan ilgisi, çocukluk yıllarında başladı. İlk müzik aletini kendi imkanlarıyla yaptı ve kendi kendine şarkı söylemeyi öğrendi. Lise yıllarında kurduğu orkestrayla yerel etkinliklerde sahne almaya başladı. 1968 yılında İstanbul'a gelerek profesyonel müzik kariyerine adım attı.
Edip Akbayram'ın müziği, Anadolu'nun derinliklerinden gelen ezgileri modern rock müziğiyle harmanlayarak kendine özgü bir tarz yarattı. Şarkılarında, toplumsal sorunlara, aşka, hasrete ve umuda dair duyguları güçlü bir şekilde ifade etti. "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz", "Aldırma Gönül", "Güzel Günler Göreceğiz", "Ankara'dan Abim Geldi" gibi unutulmaz şarkılarıyla milyonların kalbine dokundu.
Edip Akbayram, sadece bir müzisyen değil, aynı zamanda bir halk adamıydı. Her zaman halkın yanında yer aldı, onların sesi oldu. Şarkılarıyla toplumsal bilinci yükseltmeye çalıştı. Müziğiyle, insanlara umut aşıladı, güç verdi. Edip Akbayram'ın vefatı, Türk müziği için büyük bir kayıp. Ancak onun müziği, her zaman yaşamaya devam edecek. Şarkıları, gelecek nesillere ilham kaynağı olacak.
Güle güle Edip Abi, Anadolu'nun yiğit sesi. Seni asla unutmayacağız.