RİVAYET
odur ki...
Bundan iki bin sene önce, yeni bir lider arayışında olan Friglere bir kahin tarafından, şehre öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan etmeleri söylenir.
Bu kişi kağnısıyla kente giren yoksul bir köylü, Midas'ın babası, Gordios olur.
Gordios, kral ilan edildikten sonra öküz arabasını Frig tanrısı Zeus için tapınağa adar.
Araba, kızılcık dallarından oluşan bir düğümle tapınağa sımsıkı bağlanır ve bu düğümü çözecek kişinin Asya'nın hakimi olacağı söylentisi yayılır.
Büyük İskender, milattan önce 334'te Gordion'a geldiğinde, Asya'nın hakimi olmak için düğümü çözmeye çalışır, fakat başaramaz.
Sabrı tükenince öfkeyle kılıcını çeker, düğümü keser.
İskender, bu düğümü kılıçla kesmiş olsa bile gerçekten de Pers İmparatorluğu'nun fatihi ve Asya'nın hakimi olur.
Ancak 33 yaşında ateşli bir hastalıktan zamansız ölümü, İskender'in Gordion düğümünü çözmek yerine sabırsızca davranmasının cezası olarak yorumlanır.
"Gordion'un düğümü" tabiri tam iki bin yıldır, çözümü zor bir sorunun kılıçla, yani kaba kuvvet ile halledilmesi anlamında bir metafor olarak kullanılır.
Gelelim asıl meseleye...
Bilen biliyor, ben bilmeyenlerin Alanya'daki gözü kulağı olmaya gayret gösteren bir gazeteci olarak gerekli yerlere şimdiden ihbar edeyim, üzerimdeki sorumluluk da böylece gitmiş olsun.
Alanya'da belli bir kesim, Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminden sonra çok karışık.
Temmuz ayının son haftasında yaşanan gözaltı ve mevcut tutuklamalardan söz etmiyorum, demek istediğim çok başka bir hesaplaşmanın ilk belirtileri.
Bu öyle bir iç hesaplaşma ki, 2009 Yerel Seçimleri'nden, hatta 2005 ALTSO Seçimleri'nden öncesine dayanıyor diyeyim, gerisini siz tahayyül edin.
Siyasi kulislerde, kapalı kapılar ardında ilginç dedikodular dolaşıyor ve belki de masum olan insanlar zan altında bırakılarak, Alanya'da makam mevki sahibi olmuş, lafı sözü dinlenen, topluma yön ve hizmet veren insanlar arasına nifak tohumları ekilmeye, adeta şehirde gizli bir iç savaş çıkarılmaya çalışılıyor.
FETÖ kapsamında geçtiğimiz ay gözaltına alınan, günlerce sorgulanan, ardından tutuklanan bazı siyasiler, işadamları ve sivil toplum örgütü başkanlarının, Alanya'da yine tanınmış bazı işadamları ve siyasiler tarafından ihbar edildiği ima edilerek, gruplar ve kişiler arasında husumet doğması sağlanmaya, böylece ileriye dönük ince siyasi hesapların devreye sokulmaya çalışıldığı iddia ediliyor.
Alanya'da gözaltına alınan, sorgulanan ve tutuklanan kişilerin, yine Alanya'daki bazı işadamları ve siyasiler tarafından gammazlandığı, "itirafçı" diye etiketlenmek istenen bu kişilerin gözaltı ve tutuklama furyasını önceden öğrenip Emniyet'e giderek, gözaltına alınmamak ve akabinde tutuklanmamak için itirafçı olmayı kabul ettikleri iddiası, fısıltı gazetesi aracılığı ile yayılarak insanlar arasında düşmanlık tohumları ekilmeye çalışıldığı ileri sürülüyor.
Fısıltı gazetesinin yanı sıra sosyal medya aracılığı ile de bu dedikodular daha geniş kitlelere el altından servis ettirilerek, "gammazcı" ve "itirafçı" yaftası takılan bazı siyasilerin ve işadamlarının isimleri el altından şehre enjekte edilip bu kişilerin etkisizleştirilmeye çalışıldığı, böylece gelecekte yapılacak yerel ve genel seçimler için şimdiden ileriye dönük yatırımlar yapıldığı, bazı kişilerin önünün bu tür itibarsızlaştırma politikaları ile kesilmeye çalışıldığı belirtiliyor.
Elimde somut ve elle tutulur belge veya belgeler olmadığı için, kendimi hukuk karşısında etkisiz kılmama adına isim veremiyorum, ima dahi edemiyorum, ancak, Alanya'da, özellikle FETÖ'ye yönelik gözaltı ve tutuklamalar sonrası insanlar arasında nifak tohumu ekmeye çalışan ve bundan maddi ve siyasi çıkar elde etmeye çalışan kişi, kişiler ve gruplar olduğu konuşuluyor.
Üstelik bu iftira ve dedikoduların, elin kuşunun çayın taşı ile avlanması misali, hiçbir zahmete girmeden, maşalar yardımıyla üretilip yaygınlaştırıldığı belirtiliyor.
"Peki, bu çözülmesi zor bir düğüm ise bunu kim çözer birader?" diye soracak olursanız, tek bir isim önerebilirim.
O da, Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olur.
Çünkü...
Alanya'nın Ankara'daki en önemli ve tek hamisi şu anda Sayın Çavuşoğlu'dur ve Gordion'un düğümünü kılıcıyla kesecek tek kişi de şu an Sayın Çavuşoğlu'ndan başkası değildir.
Alanya'da, amiyane tabirle kan gövdeyi götürmeden, at izi it izine karışmadan, Alanya'ya gönül vermiş, büyük emekleri olmuş, halen de faydaları dokunan insanların arası daha fazla açılmadan, herkes acilen sükunete davet edilmeli, nifak tohumları ekmeye çalışan kişi, kişiler veya grupların gazına gelinmemesi için tarafların bir yuvarlak masa etrafında toplanıp eteklerindeki taşı dökmeleri sağlanmalı, "Falanca gammazcıymış", "Filanca itirafçıymış", "Tutuklananları falanca işadamı veya siyasetçinin verdiği itiraflar yakmış" türü dedikodulara bir an önce son verilmeli, arada laf götürüp getiren, bundan da maddi ve manevi çıkar amaçlayan kişi, kişiler ve gruplara müsamaha gösterilmemelidir.
Aksi takdirde; bundan hem Alanya, hem de Ankara büyük yaralar alacaktır ve bu şimdilik ufak gibi gözüken dedikodular "Kelebek Etkisi" yaratıp ileride hem genel hem de yerel seçimlere olumsuz etki edecektir.
Benim diyeceklerim şimdilik bunlardır.
Adım Hıdır, elimden gelen budur.
Top şimdi Alanya'yı, bu şehrin menfaatlerini, vatanı milleti seven değerli büyüklerimizdedir.