Gökbel Yağlı Güreşleri, bu yıl şenlikten fazlası olduğunu bir kez daha gösterdi. Her yıl üzerine koyarak büyüyen bu gelenek, artık sadece Alanya’nın değil, Türkiye’nin önemli güreş duraklarından biri hâline gelmiş durumda Belediye Başkanımız Osman Tarık Özçelik’in takım kaptanlığında Gökbel artık Türkiye’de başka bir boyut aldı, geçmişten bugüne emeği geçen herkese, başta güreşleri başlatan önceki dönem belediye başkanımız Adem Murat Yücel’e teşekkür ederim.
Bu yıl yapılanlara şöyle kısaca bir bakalım:
• Yıllardır sorun olan su problemi, yeni sondaj çalışmasıyla çözüldü.
• Yeni tuvalet ve lavabolar festival alanına eklendi.
• Gökbel artık sadece bir güreş şenliği değil; farklı etkinliklerle zenginleşen bir festival kimliği kazandı.
• Fen işleri ve temizlik ekipleri, alanda neredeyse kusursuz çalıştı.
• Zabıta ve jandarma işini disiplinle yaptı, güvenlik aksatılmadı.
• Mevcut şenlik alanında işlevsiz olan off-road parkuru, alan dışına taşındı ve gerçek parkur yapıldı.
• Aydınlatma ve yol bağlantıları ile alan daha sistematik bir şekile büründü
• Voleybol ve Futbol sahaları çocuk etkinlik alanları çok ilgi gördü.
Bütün bu adımlar, Gökbel’i adım adım ulusal ölçekte ses getiren bir organizasyona dönüştürüyor. Ama bir hamle var ki, Gökbel’i bu yıl farklı bir lige taşıdı.
Geçtiğimiz yıl “Gerçek Altın Kemer” sözü veren Osman Tarık Özçelik, bu sözünü tuttu. Kırkpınar ve Elmalı’dan sonra artık Gökbel de gerçek altın kemer veren organizasyonlar arasında yerini aldı. Bu, Gökbel için sadece sembolik değil; prestij açısından da çok büyük bir adım.
Ayrıca bu yıl alışılmışın dışına çıkılarak konser yerine gece sineması etkinliği düzenlendi. Sanıldığı gibi kimse büyük bir boşluk hissetmedi. Hatta birçok esnaf bu tercihten memnuniyet duyduğunu dile getirdi. Gençlerimiz insanlarımız, kendi çadırlarının duyacakları kadar müzikle eğlendiler, ateşli silah kullanmadan havai fişek patlatmadan eğlenmeyi bildiler, kendilerine teşekkür ederim. Demek ki müzik kadar sessizliğin de bir kıymeti varmış.
Elbette hâlâ eksiklerimiz var. Özellikle de tribün meselesi…
Şunu artık kabul edelim: Gökbel’de en büyük eksik protokol tribünü. Herkesin protokole oturma isteği, şehir kültürümüzün küçük ama komik bir yansıması gibi. Atasözü malumunuz “Şalgam aşa girer yağ oldum sanar, Aptal Ata biner bey oldum sanar” Görevli personelin zaman zaman hakarete uğraması ise işin ciddi tarafı.
Belediyemize küçük bir öneri: Protokol tribünü yanı sıra, bir de “protokolcük tribünü” yaparsa sorun kökten çözülür gibi duruyor.
Ayrıca bazı firma ve siyasi partilerin dağlara taşlara sprey boya ile kendilerini kazımalarına çok ama çok kızıyor ve üzülüyorum. Belediyemizin bu doğayı katleden firma ve partileri tespit edip gerekli cezai işlemleri yapmasını istiyorum.
Tüm bunların yanında, vizyoner bir yaklaşımla Gökbel’in bir “Master Plan” doğrultusunda yönetildiğini görmek umut verici. Emeği geçen başta Sayın Abdurrahman Açıkalın’a, destekleriyle Sayın Şükrü Ağaoğlu’na, katkılarıyla Sayın Ahmet Müftüoğlu’na, Süleyman Kasapoğlu’na ve sahadaki varlığıyla Ercan Coşkun’a teşekkür etmeden geçmek olmaz.
Gökbel artık sadece bir yayla değil, Alanya’nın marka değerini yükselten bir kültür ve spor alanı.
Seneye görüşmek üzere!