Gençlik, özellikle de üniversite gençliği, siyasetçilerin ve de ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlerin, en gözde ve en kolay elde edebildikleri bir enstrümanı!
Geçmişte, birileri bir biçimde, gençliği sokağa döküp, birbirleriyle çatıştırıp, ülkede bir kaos ortamı yaratarak, bundan yararlandılar.
Bugün de benzer arayışlar içine girenler olsa da, bu beyinler eskisi gibi karşıt gruplar oluşturmada oldukça zorlanıyorlar.
Tabii ki burada MHP’yi ve Ülkücü gençliği, bu duyarlılıklarından dolayı kutlamak gerekir.
PKK’nın uzantılarıyla sempatizanlarının, her yerde, her kılığa girerek, türlü eylemlerin fitilini ateşlemede ve iyi niyetle yapılan sıradan protesto eylemlerini bile provoke etme konusunda üzerlerine yok.
Türk solu geçmişte nasıl Kürt ırkçısı unsurlar tarafından kullanılabildiyse, bugün de aynı şekilde kullanılabilirler hatta büyük ölçüde kullanılıyorlar!
PKK ile THKP kanka durumuna gelmiş gibi görünüyor!
Ertuğrul Kürkçü BDP milletvekili olduktan sonra THKP eylemleri sıklaşmaya başladı!
Kürkçü, Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ile birlikte THKP örgütünün kurucularındandı.
ODTÜ ve geneldeki öğrenci eylemlerini bu açıdan da ele almakta yarar var.
Birçok üniversiteden ve de dışarıdan gelen hatta öğrenci olmayan unsurlarla bu eylemin düzenlendiği ortada.
Başbakan’ın eylem sonrasındaki açıklamaları, üniversite gençliğini ve belli ideolojilerin bir parçası haline gelmiş kimi öğretim üyelerinin bir araya gelmesini sağlayacak bir ortamı yarattı.
İşin en ilginç yanı ise, bu çıkış, üniversite gençliğini kutuplaşmaya itmeden, bir bütün olarak, iktidara karşı bir cephe haline getirirken, öğretim üyeleri kutuplaştılar.
Çok daha vahimi, gençliğin şiddete yönelmesinin doğru olmadığını savunanlar iktidarın yalakaları olarak değerlendirilirken, gençliği şiddete ve eyleme sürükleyerek ülkede kaos ortamı yaratmak isteyen öğretim üyeleri de, neredeyse kahraman olarak ilan edilmeye başlandı.
Kimi siyasetçiler de, oy kaygısına ve de iktidarı yıpratma adına, bir taraftan şiddeti kınarken, diğer taraftan, bu eylemde yer alan unsurları efelere benzeterek kutsamaya kalktılar!
Siyasetçilerimiz ve de siyasi yapılarımız, milli konularda bile birbirlerini acımasızca eleştirip farklı cephelerde yer alabiliyorlarsa burada çok ciddi bir tutarsızlık ve çarpıklık var demektir.
Özellikle, hem terör konusunda, hem de dış politikadaki cepheleşme düşündürücü boyutlara varmış durumda!