BİR
dost, sosyal medyada paylaşmış.
Bir araştırma yapılmış, Türk halkına, "Türkiye'de gazete ne işe yarar?" diye sorulmuş ve ilginç yanıtlar alınmış.
"Türkiye'de gazete hangi amaçla kullanılır?" başlıklı araştırmadan şu sonuçlar ortaya çıkmış.
"...Sofra bezi, sinek öldürme, baca tıkama, üzerinde tırnak kesme, mutfak rafı örtüsü, cam silme, üzerinde pilav yeme, uçurtma kuyruğu, alkol şişesi veya kutusu sarma, kuş kafesi altlığı, perdesiz cama yapıştırma, yıkanan araca paspas, badana yaparken yere serme, şapka veya gemi yapımı, kuruyemiş külahı, ölümlü trafik kazasında cenazenin üzerini kapama, kırılacak eşya sarma, tribün koltuğu, çöp kovasına altlık, ayakkabı sıkarsa topuğa tampon, soba veya mangal tutuşturma, yeni çantanın içine dolgu, elbise patronu, masa örtüsü, oto boyarken şerit çekme, yelpaze, alışverişte poşet niyetine, not almak için..."
Çok az kişi, "Bazen okumak için" yanıtı vermiş.
Sonuncusu muzip bir yanıt gibi görülse de, günümüzde ne yazık ki durum üç aşağı beş yukarı böyle.
Peki Alanya'da durum nedir?
1994'ten beri Alanya medyasının televizyonculuk ve gazetecilik alanlarında çalışan bir "fikir işçisi" olarak kişisel görüşüm şu yöndedir.
Alanya'da vatandaş gazeteyi harbiden okumak için satın alır.
Matbaadan çıkan kağıt baskının yanı sıra Alanya'da internet, yani sanal medya da çok etkilidir.
Bugün Alanya'da "Yeni Alanya" başta olmak üzere, kuruluş sıralarına göre "Haber Alanya", "Alanya Postası" ve "Gerçek Alanya Gazetesi", gerek habercilik, gerek baskı kalitesi, gerekse yöneticilerinin ve çalışanlarının olaylara getirdiği yaklaşım ve yorum, haberlerin veriliş biçimi, gerçekten de Türkiye'nin pek çok büyükşehrinden bile çok ama çok ileri seviyededir.
Haftalık veya aylık dergiler de İstanbul basınıyla yarışır kalitededir.
Aynı durum, görsel medya için de geçerli.
Gerek medya sektörüne girdiğim "Kanal A", gerekse bir dönem haber müdürlüğünü de yaptığım "Alanya Televizyonu (ATV)", uydudan takip ettiğimiz pek çok ulusal ve bölgesel televizyon kanalına, tabiri caizse 5 çeker.
Diyeceğim o ki...
300 bin nüfuslu, kışın 6-7 boyunca kepenkleri indirip kabuğuna çekilen, kendi yağında kavrulan bir turizm kentinde Alanya medyasının kıymetini bilelim.
Gecikmiş de olsam...
Başta, Alanya medyasının böylesine güçlü ve birlik beraberlik içerisinde olmasına öncülük eden AGC Başkanı Mehmet Ali Dim olmak üzere, Alanya'daki tüm meslektaşlarımın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyorum...
Allah hepsinin kalemine, kamerasına kuvvet versin...