BİLADER
, benim bi tanıdıg keloolan var, aslı Uçurdmag'dan. Adını deeversem hindi irezil, mübdezil olucag. En eyisi deevermeyem. Öndüün biri daved edmiş endeeni. Davedde ilanın eti, guşun südü varımış. İlkin ısıcag, sovug deyi biseel bişey gelmiş. Soona balıglar, salatalar gelmiş. Binbir çeşid meyva, ardından da paklavılı, gadeyifli dadlı sinisi gelmiş. Bu keloolan veredmiş yemeyi. Garışdırmış, garışdırmış, hemene basmış boğazına. Solug alamazımış yemegden. Besereg gibi yemiş. Bu mide bilader, Kesdel ahırı mı? Tabi sancı başlamış. "Gannım aarır" deyi duddurmuş buncaazım. Bunun goltuuna iki gişi girmiş, arabaya deglin götürmüşler. Ordan Gale yokuşuna götürmüşler buncaazımı. Orda iki saad gadar yörüdmüşler. Zorula yörümüş, yörümüş, ıcıg gannı eriyinsire, ilkin ezzaneden hazım uşurubu alıb, ardından evine salıvermişler.
Hindi endee deyusa birinci sorum davete gedmeden evel bi yerde baalı mııdın? İkinci sorum gıdlıgdan mı çıgdın? Velasıl kelam ende keloolan da gursagsız çıgdı. Davete mavete gederken hayadda yanımda götürmem gari endeeni. Adamı torda malamat eder vallahı.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.