KÖRFEZ depremi olmuş, binlerce vatandaşımız hayatını
kaybetmişti. Bir kesim "Onlar günah işledi ve cezasını çekti"
diyerek, yakınlarını kaybedenlerin bir daha canını yaktı.
İzmir'de deprem oldu yine aynı kesim "Gâvur İzmir'i deprem
uyardı" dediler. Bolu'daki yangın felaketi ve sonrasında
yapılan yorumlar da bunun acı bir örneği. Neden bu tür
yorumlar yapılıyor? Bu tür yorumların altında yatan nedenler
karmaşık değil aslında. Genel sebeplerinden bir kaçını
sıralayalım.
Empati Eksikliği: Bazı insanlar, başkalarının acılarını ve
kayıplarını tam olarak anlayamıyor ve umursamıyor. Bu
durum, empati eksikliğinden kaynaklanıyor. Toplumda yaygın
olan bazı önyargılar ve stereotipiler, insanların
felaketzedelere karşı olumsuz tutumlar geliştirmesine neden
oluyor. Örneğin, "Zenginler" veya belirli bölgelerden gelen
insanlar hakkında olumsuz düşünceler beslemek, bu türden
yorumlara yol açabiliyor.
Sosyal Medyanın Anonimliği: Sosyal medyanın anonim yapısı,
bazı insanların daha rahat bir şekilde nefret söylemi veya
aşağılayıcı yorumlar yapmasına olanak sağlıyor.
Kişisel Tatminsizlik: Kendi hayatlarında mutsuz veya tatminsiz
olan bazı insanlar, başkalarının acılarını küçümseyerek veya
onlara saldırarak kendilerini daha iyi hissetmeye çalışabiliyor.
Çok az hedefi olan hatta hiçbir hedefine ulaşamamış olan
insanların en büyük hedefi, başarılı insanları kıskanmak olur.
Bu tip insanlar için başarı, başkalarının başarısızlığıdır.
Mutsuz insanlar, çevrelerinde mutlu insan görmekten
hoşlanmazlar.
Çevreniz bakın! Biri yeni bir otomobil alsa hemen "Daha düne
kadar çulsuzun tekiydi, parayı nereden buldu?" gibi sorgular
başlar.
İltifat marifete göredir ama bazı insanlar için marifet en büyük
eleştiri merkezidir.
Bizim toplumumuzda iki türlü despotizm öne çıkıyor.
Aydın despotizmi ve cahil despotizmi.
Bu iki davranışı sergileyenlerin bilinçaltı ortak çalışır.
Efendim, o otel çok pahalıymış, bir aylık asgari ücret bir gece
bile konaklamaya yetmiyormuş.
Bolu felaketinin öne çıkan eleştiri bu oldu.
Kendisi fakir ya herkesi fakir görmek istiyor arkadaş!
O seviyeye nasıl gelirim hesabı yapmak yerine, o benim
seviyeme insin arzusu.
Modern toplumlarda, kimse kimseye evin var mı, araban kaç
model, ne kadar para kazanıyorsun diye asla sormaz.
Sağlıklı iletişim kurduğu bireyi, olduğu gibi kabul eder ve
dostluğunu sürdürür.
Hep başkalarını konuşan insan aslında kendisi için hiçbir şey
yapmamış insandır.
Başkalarının acılarından mutluluk duyan insanın ruhu
kötüdür.
Kişide kusur arayan insan kötüdür.
Yan yana geldiğinde hayata dair konular konuşmak yerine
dedikodu yapan insanlar kötüdür.
Çünkü kötülük kolaydır.
İyi ve başarılı bir birey olmak emek ister, azim ister, çaba ister.
Kötü ve haset olmak çok kolaydır.
En kolayı değil en zoru seçenlere saygıyla.
Esen kalın.