Felaketler ve insanlık dersi

​BAZI felaketler, sert söylemlerin ve siyasi ayrışmaların ötesinde, bizlere ortak bir paydada buluşmayı, kaynaşmayı ve yardımlaşmayı hatırlatır.

Ülkemizde siyaset ve spor gibi konuların sıklıkla gerilime neden olduğu bir ortamda, barış ve kardeşlik rüzgarlarının esmesi neredeyse imkânsız görünebilir. Ancak, zor zamanlarda, bu yapay duvarların nasıl da hızla yıkılabildiğine defalarca şahit olduk.

​Yakın geçmişte, Kahramanmaraş depreminin ardından Alanya’da yaşanan dayanışma, bu gerçeğin en güzel örneklerinden biriydi.

Hemen her sorunun bittiği, insanların kenetlenip adeta tek vücut olduğu o anlar, hepimizin göğsünü kabartmıştı.

Bölgeye gelen depremzedeler için otelini açan turizmcilerden, evini paylaşan vatandaşlara, ücretsiz yemek ikram eden restoranlardan, tarlasındaki ürünü toplayıp getirenlere kadar herkes tek yürek olmuştu. Kimse aç ve açıkta kalmamıştı.

​En son Alanya’da yaşanan yangın felaketi de bu dayanışma ruhunun canlılığını bir kez daha kanıtladı.

Sosyal medya ve WhatsApp grupları üzerinden haberleşen Alanyalılar, adeta bir seferberlik ilan ederek büyük bir yardımlaşma yarışına girdi. “Şıhlar Mahallesi’ne ayran lazım” yazan bir vatandaşa, dakikalar içinde "ayran geliyor" diye cevap veren gönüllülerden, beton mikserleriyle yangın bölgesine su taşıyan şirketlere kadar herkes el birliğiyle mücadele etti.

Elinde çalı çırpı ateşe vuran gençler ve gece boyunca bir an bile gözünü kırpmadan koşan delikanlılar, bu milletin asıl gücünün birlik ve beraberlik olduğunu bir kez daha gösterdi.

​Bu felaketler bize şunu öğretiyor: Gerçek bir kriz anında, bizi ayıran tüm yapay sınırlar anlamını yitirir.

Farklı siyasi görüşler, sosyal statüler veya kişisel çıkar çatışmaları, bir anda yerini ortak bir hedefe bırakır: Hayatta kalmak ve birbirine destek olmak.

Bu, sıradan bir yardımlaşma değil, ilkeli bir içgüdüyle ortaya çıkan, insanı insan yapan bir davranıştır.

Depremzedelere sıcak bir yuva açan mahallelinin, yangınla mücadele eden itfaiyecilere su ve yiyecek taşıyan esnafın, sosyal medya üzerinden gönüllü ekipleri organize eden gençlerin hikayeleri, bizi ayırmaya çalışan her çabanın ne kadar nafile olduğunu kanıtlıyor.

Bu anlar, kalplerimizin hala bir atabildiğini, zor zamanlarda bir araya gelebilme becerimizin tüm siyasi gerginliklerden daha güçlü olduğunu gösteriyor.

Bu eşsiz dayanışma ruhu, geleceğe dair umutlarımızı yeşertiyor.

​Teşekkürler Alanya.

​Esen kalın...