GEÇEN
sene Rus uçağı düştü, aslında düşen sadece uçak değildi, turizm ve ekonomi de yere çakıldı.
Önce İstanbul ve Ankara gibi ekonomik ve siyasi başkentlerde bomba patlıyordu, hain terör şimdi Kayseri gibi İç Anadolu kentlerini hedef seçmeye başlayınca, Avrupalı turistin "Ülkenizde terör var, biz canımızı sokakta bulmadık, tatile bu yüzden gelmiyoruz" tezi ve savunması daha da sağlamlaştı.
Hal böyle olunca, beş yıldızlı otelcisinden tutun da, en küçük esnafına kadar tüm sektörler büyük bir kriz batağının içine doğru sürüklenmeye başladı.
Dükkanına müşteri uğramayan, buna paralel olarak kirasını, SGK primini, elektrik su faturasını, personel maaşını ödeyemeyen, cebine akşam evine ekmek götürecek kadar bile para girmeyen küçük esnaf, bankalara, olmadı esnaf kefalet kredi kooperatiflerine müracaat etmeye, amiyane tabirle saldırmaya başladı.
Esnafın sicili bozuk, çünkü önceki yıllarda yaşanan krizlerden dolayı bankalara borcunu ödeyemediği için kara listeye çoktan girmiş durumda.
İşte tam da burada devreye Devlet Baba güvenceli, sıfır faizli KOSGEB kredileri girdi.
KOSGEB'in açılımı; Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı.
Açıyorsunuz KOSGEB'in resmi internet sitesini, aynen şunlar yazıyor...
"Devlet bana ne sağlayacak ki..."
"Devlet kaşıkla verir, kepçeyle alır..."
"İşlerime koşturmaktan, verilen hibe, teşvik ve desteklerden haberimiz mi oluyor ki..."
"Kendi yağımızla kavrulup gidiyoruz işte...
"Bankalar bizi sevmiyor ki..."
Bu cümleler, Devlet Baba'nın da küçük ve orta ölçekli işletmelerin ne düşündüğünün, ne hissettiğinin farkında oluşunun kanıtı aslında.
Krizde olan Türk esnafına kredi vermeyi kararlaştıran KOSGEB, 50 bin TL'ye varan faizsiz kredi desteği için şartlarını belirlemiş.
Başvuru şartlarının detaylarını açıklayan KOSGEB Başkanı Recep Biçer, şartların üyelik sistemiyle sınırladıklarını bildirmiş.
Başkan Biçer, programdan yararlanmak isteyen bütün KOBİ’lerin bir an önce KOSGEB veri tabanına ücretsiz kayıt yaptırmaları gerektiğinin önemle altını çizmiş.
Üst limitin 50 bin TL olacağını ve bankalar üzerinden kullandırılacak kredinin faiz oranının tamamının KOSGEB tarafından karşılanacağını belirten Biçer, kredi vadesinin ilk 12 ayının ödemesiz, kalanı 3'er aylık eşit taksitler halinde geri ödemeli, toplam 36 ay şeklinde faizsiz olacağını açıklamış.
Başvurular 19 Aralık'ta, yani bugün başlıyor, 31 Aralık'ta ise sona eriyor.
Ancak duyumlarımıza göre, KOSGEB'in faizsiz 50 bin TL kredi projesinden sadece sicili bozuk olmayan işletmeler yararlanabilecek.
Ve bir iddiaya göre, online, yani sadece internet üzerinden başvuru yapılacağı açıklandığı halde aşırı izdihamdan KOSGEB'in internet sitesine girmek mümkün değilmiş.
Misal, Alanya'da 100 bin küçük ve orta ölçekli esnaf varsa bunun en az 90 bininin bankalardaki sicilinin bozuk olduğu belirtiliyor.
Daha da önemlisi, KOSGEB'in Antalya'da sadece 280 esnafa faizsiz kredi vereceği, Alanya'ya ayrılan kotanın ise sadece 50 işletmeci olduğu ifade ediliyor.
300 bin nüfuslu bir şehirde, geçimini direkt ya da endirekt yollardan turizm sektöründen sağlayan, 2016'yı çok kötü geçiren binlerce esnaf arasından sadece 50 esnafa 50'şer bin TL faizsiz kredi verileceği konuşuluyor.
300 bin nüfuslu bir şehirde sadece sicili tertemiz olan 50 işletmeci...
Esnaf, bu 50 işletmecinin nasıl ve kimler tarafından belirleneceğini, bu isimlere kimin ya da kimlerin karar vereceğini de sorguluyor doğal olarak.
Bakalım, bu şanslı (!) 50 kişi kim olacak.
Merak ve ilgiyle takip ediyoruz, söz, bilgi aldığımızda sizinle de paylaşacağız.
***
MÜSLÜMAN MAHALLESİNİN SALYANGOZU
Türk Diyanet Vakıf-Sen Antalya Şube Başkanı Fahri Özdemir, Alanya'da bir kilise derneğinin misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu öne sürerek suç duyurusunda bulunmuş.
Yeni Alanya'ya konuşan Özdemir, "Ülkemizin yüzde 99'u Müslüman. Alanya'da misyonerlik faaliyeti yapılıyor. Camiye bırakılan bir kitabın katalogunu aldım. Kitabın üzerinde 'Kurtuluş Kilisesi Derneği' yazıyor. Katalogda İncil ve CD var. Bunların bazı camilere, gizlice kütüphanelere bırakıldığını öğrendik. Bu setten birini de bana verdiler. Seti inceledim. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak özellikle genç neslin bu faaliyetten etkilenmemesi, bunun engellenmesi için suç duyurusunda bulundum. Artık gerekeni hukuk yapacak. İnsanlara birebir 'Hıristiyan ol' dediklerini duymadım ama zaten dağıttıkları kitap bir anlamda bu mesajı veriyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan vatandaşlar bu konuda hassas olmalı" diye konuşmuş.
Bir ek bilgi de benden...
Devreye, bu tür konularda hassas olduğu kamuoyu tarafından bilinen Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel de girmiş ve bu tür yayınları özellikle camiler ile kütüphanelerin yanı sıra pek çok vatandaşın evinin kapısının önüne koyanlara haber gönderip bir daha böyle bir olayın yaşanmamasını talep etmiş ve ilgili yerlerden gereken sözü de almış.
Müslüman mahallesinde salyangoz satmaya çalışanlara bir çift de benim sözüm olacak.
Alanya, 72 milletten insanın yaşadığı muhteşem bir şehir.
Nasıl ki Amerika ve Avrupa'da camilerimiz varsa, farklı dinlere mensup olup Alanya'da yaşayanlara da ibadetlerini özgürce yapmalarına kimse bir şey demiyor, aksine bir dünya kenti olan Alanya'nın huzur, barış ve farklı dinlere olan ılımlı yaklaşımını sergilemek için maddi ve manevi anlamda yardımcı da oluyor.
Bu ve benzer nedenlerle...
Gelin, bu tür yayınları el altından dağıtmaktan, halkın dini duygularını istismar etmekten vazgeçin, bu güzel şehirde yine kardeş kardeş, huzur ve barış içerisinde yaşamaya devam edelim.