Erdoğan’ı ve Davutoğlu’nu protesto ediyorum

İnsanın aklı almıyor. Bir bilim adamı. Çok daha ilginci. Adının önünde

İnsanın aklı almıyor. Bir bilim adamı. Çok daha ilginci. Adının önünde "Prof. Dr." unvanı bulunan birisinin, şöyle bir açıklama yapabileceğini düşünebilir misiniz?“Bütün bu mazlumlar bize Allah’ın emanetidir ve Allah şahit olsun ki o mazlumlara sonuna kadar ezeli ve ebedi olarak sahip çıkacağız ve hiçbir yerde Filistin, Gazze davasını yalnız bırakmayacağız. Birileri tarafsız olalım diyecek belki, belki birileri Ortadoğu bataklığına bulaşmayalım diyecek ama biz o bataklık dedikleri Şam’ı, Şam-ı Şerif bilmişiz, o bataklık dedikleri Ortadoğu’daki Mekke’yi, Medine’yi Kabe bilmişiz, o bataklık dedikleri Ortadoğu’daki Bağdat’ı kardeş bilmişiz, o bataklık dedikleri Kerkük’ü aziz bilmişiz, Ortadoğu bataklık değil, insanlığı ayağa kaldıran o aziz vahyin merkezidir, Hira’nın merkezidir, Beytül Dağı’dır, Kudüs’tür, Kahire’dir.İnsanlığı aydınlatan Hira mağarasının olduğu Ortadoğu’ya bataklık dedirtmeyeceğiz. Ortadoğu üzerindeki sömürgecileri bu bölgeden uzaklaştırana kadar gece gündüz çalışacağız, bataklık diye andıkları Ortadoğu’dan büyük bir medeniyet meşalesini ayağa kaldıracağız, Allah’ın izniyle."Bana göre, bu tür bir açıklamayı yapsa yapsa, marjinal çizgilerde koşuşturan Taliban, El Kaide ya da

IŞİD

gibi Ortadoğu’da yıllardır hüküm süren din temelli terör örgütlerinin önde gelen isimlerinden birisi yapar.Böyle bir açıklamayı, bir bilim adamının özellikle de, sorumluluk taşıyan bir devlet adamının hatta böyle bir açıklamayı bir Türk siyasetçisinin ya da devlet adamının yapabileceği aklımın ucundan bile geçmezdi.Bu açıklamayı yapan maalesef bizim Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu.İnanın aklım durdu.Adam neredeyse Allah’la konuşmuş gibi bir havaya girmiş.O öve öve bitiremediği Ortadoğu’da nasıl sırtımızdan vurulduğumuzu Türk milletinin unutması mümkün mü?

AK

Parti'nin 12 yıllık iktidarı döneminde bir sürü olumlu icraatlara imza atıldığını inkar etmemiz tabii ki mümkün değil.Amma, son yıllarda özellikle de dış politikamızda felaket çanlarının çalmaya başladığını rahatlıkla iddia edebiliriz.Başbakanımız Erdoğan’la Davutoğlu’nu, anlamakta zorlanmam bir yana tanıyamaz oldum.Atalarımız, insanın alacasının içinde, hayvanınkinin dışında olduğundan söz etmişler!Toplum olarak bir beladan (Vesayet rejiminden) kurtulma adına bir başka çok daha tehlikeli belaya alkış tutma akılsızlığını mı sergiledik? Yoksa bunlar uzun yıllar boyunca, sessiz bir biçimde, bu ülkeyi bambaşka limanlara taşımanın ince hesabı içinde miydiler?Türkiye, duygulara ya da dinsel veya mezhepsel tercihlere göre yönetilemez.Bu şekilde yönetilen ülkelerin ne durumda olduğu ortada.Yerel seçimler sonrasında özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaştıkça Başbakan bambaşka bir söylem içinde girdi.Dini ritüeller öne çıktı.Başbakan son yıllarda istisnasız her gün nutuk çekmekle meşgul.Nutuk çekmenin ne kadar zor olduğunu herkes bilir.Çok malın haramsız, çok lafın da yalansız olmayacağını düşünürsek, Başbakan’ın konuşma yerine icraata yönelmesi gerekir!İmam Hatip liseliler ayrıcalıklı bir konuma taşınıp, diğer liselerden mezun olanlarla, buralarda okuyanlarla, başörtüsü takmayanlar sanki dinden kitaptan, ahlaktan bihaberlermiş gibi bir algı yaratmakla meşgul.Başbakan dünyaya meydan okuyarak, koskoca Türkiye’yi neredeyse bir felaketin özellikle de ateş çemberinin içine sokmak üzere!Tüm bu gelişmelerden duyduğum kaygı nedeniyle, başta Başbakan olmak üzere, Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nu protesto etmekle yetiniyorum.