En son ne zaman iyilik yaptınız?

İyilik, karşılık gözetmeksizin yapılan yardımdır. İyilik yapmak insanı acı çekmekten kurtarır ve insanın kalbine huzur verir. Ayrıca hayata pozitif bakmanın başka bir yoludur. Başkalarına iyilik yaparken aslında biz kendimize de iyilik...

İyilik, karşılık gözetmeksizin yapılan yardımdır. İyilik yapmak insanı acı çekmekten kurtarır ve insanın kalbine huzur verir. Ayrıca hayata pozitif bakmanın başka bir yoludur. Başkalarına iyilik yaparken aslında biz kendimize de iyilik yaparız. “İyilik eden iyilik bulur” sözü boşuna söylenmemiştir.
Nefes alırken kendimize, gülümserken hem kendimize hem herkese iyilik etmiş olmuyor muyuz? İşte tam da burada söylenmesi gereken şey “iyi düşün iyi olsun”dur. Ne çok şey söylenmiştir iyiliğe dair ve ne çok şey yapmıştır insanlar karşısındakileri mutlu edebilmek, onlara yardım edebilmek için. İyilik yaptıkça insan içindeki kötülüğü adım adım siler ve iyilikle kötülük arasındaki o ince çizginin olması gereken kısmına geçer. Peki hiç düşündünüz mü bir insana en son ne zaman bir iyilik yaptınız? En son ne zaman birinin gülmesine vesile oldunuz? Öyle ya da böyle hayat denen bu çarkta biz acımasızca onun esiri oluyoruz ve kendimizi kaybediyoruz. İşin içine ne kadar maddiyat giriyorsa biz o kadar canavarlaşıveriyoruz. Zamanın getirdiği bir yanlış mıdır nedir bilmiyorum ama sanki iyi insanlar artık azalıyor. Çağımızın en büyük hastalığı bu olmalı. Kendimizi bir telaşa kaptırmışız ve bir yoğunluk ki almış başını gidiyor. Bu telaş kalbimizi karartıyor, oradaki iyi yanımızı köreltiyor. Ama bu iyi insanların olmadığı anlamına gelmesin. Onlar hep bir yerlerde var ve iyiliğe ihtiyacı olan insanlar için yaşıyorlar. Geçenlerde dinlediğim bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum. Henüz 6 yaşında birinci sınıf öğrencisi olan küçük bir kız çocuğu… Hocam onunla karşılaştığında küçük kız hüngür hüngür ağlıyormuş ve hocam ne sorarsa sorsun hiçbir şey söylemiyormuş. En sonunda:“Bugün arkadaşıma iyilik yapamadım, onun için ağlıyorum!” demiş. Ne büyük bir kalptir bu. Daha 6 yaşında.. Birçok insana ders olmalıdır bu. Hocam ona nasıl bir iyilik yapıyordun diye sorduğundaysa aldığı cevap şudur: “Arkadaşımın annesi çalışıyor. Ben onu her gün bize yemeğe götürüyorum ama bugün götüremedim.” Bunun üzerine sanırım söylenecek pek de bir şey yoktur. Ayrıca MEB’in okullarda uyguladığı İyilik Günlüğüm Projesi de oldukça yerinde bir çalışma olmuştur. Öğrencileri daha küçük yaşlarda iyiliğe sevk etmek son zamanlarda verilmiş en güzel kararlardan birisidir. İyi olmak için ayrıca bir güç harcamayacaksınız çünkü bu kendiliğinden olan bir şeydir. Sadece bunun için bir adım atmanız yeterli. Biz işe gülümsemekle ve iyi düşünmekle başlayalım. Ve birbirimize bulaştıralım farkında olmadan bunun çünkü iyilik bulaşıcıdır. İyilik ilkbaharın o tertemiz havası gibi insana huzur verir. İnsanın ruhunu besler.
İşte hayat böyle akıp gidecek ve biz bir yerlerde koşturmaya devam edeceğiz her zaman. Kâh kalbimizin ne istediğini sorgulayarak kâh bütün zorluklarla mücadele ederek; ama hep gülümseyeceğiz biz. Hayata inat her zaman küçük bir tebessümün bize aşılması güç olan yerleri aşacak gücü bile vereceğini unutmayalım. Atalarımız ne güzel söylemiş “İyilik yap denize at. Balık bilmezse Halik bilir.” diye. Biz iyilik yapalım da varsın birileri bunu bilmesin. Elbet bir gün kıymetini bilen çıkacaktır. İşte bu yüzden bütün kalbimle iyilik dolu günler diliyorum sizlere.