Doğanın doğal dengesinin acımasızlık üzerine inşa edildiği konusunda en küçük bir tartışmanın olacağını sanmıyorum.Bu acımasızlığa dayalı evrensel düzende, en acımasız canlının hangisi olduğu konusunda bir fikriniz var mı?Aslan mı?Kaplan mı?Timsah mı?Yılan mı?Balina ya da diğer yırtıcı ve de yabani hayvanlardan hangisi?Bana göre bunlardan hiç biri değil.Zira bunlar, hayatiyetlerini devam ettirebilmek için bu canlıları yiyorlar.Bir hayvan topluluğunun bir başka hayvan topluluğunu yok etmek için saldırdığına hiç rastladınız mı?Hatta, bir hayvanın, kendisi için tehlike arz etmeyen bir başka hayvanı avlayıp öldürdüğünü gördünüz mü?Ama insan öyle mi?Yemek için hayvanları avlamasına, besleyip büyütüp sonra yemesine diyecek lafımız yok.Benim anlayamayıp tepki gösterdiğim şey.İnsanların özellikle de toplumların birbirlerini yok etmeye dönük en acımasız savaşlar yapması.Bu savaşlardan sadece ikisinde yani 1. Dünya Savaşı'nda 8.5 milyon ölü, 21 milyon yaralı ve 7.7 milyon kayıp veya esir.2. Dünya Savaşı'nda ise 25 milyon asker, 50 milyon sivil ölmüş.Tüm bu acımasızlıkların nedeni ise saymakla bitmeyecek saçmalıklarla dolu.Fetihler yaparak kahraman olmak.Başka toplumların kaynaklarını ele geçirmek.Etnik kimliğe dayalı savaşlar.Din temelli ya da mezhep kavgasına dayalı savaşlar.Tarihin derinliklerine baktığınızda o dönemlerde çok daha basit şeyler için savaşların yapıldığı bilinmekte.Kölelik döneminde ise, insanın insanı köle olarak kullanması, kölenin hayvandan farkının olmaması ise bir başka insanlık ayıbı olarak tarihin kirli sayfalarında yer almış durumda.Hayatın gerçeği bu olmasına karşın, insanlıktan söz ederek, dostluktan, kardeşlikten, barıştan, adaletten ve de özgürlüklerden bahsederek, böyle bir dünyanın kurulması için çaba sarf eden ve bunun hayaliyle yaşayan insanlara ne kadar saygı duyarsak duyalım, dünyaya egemen olan beyinlerin barıştan değil savaştan besleniyor olmaları, insanlığın çok daha acımasız bir çizgiye taşınmasına neden olmakta.Barış yanlılarının, insanı çok daha medeni bir yaşam tarzına taşımaya çalışmasına rağmen, bu tür insanların, bu uğraşları, sadece teoride kalırken, pratikte herkes bir birini yemekle meşgul.İşin özünde ise, güçlü olan savaşı, zayıf olan ise barışı savunuyor.Ta ki, zayıf güçlenene, güçlü de zayıflayana kadar!