Empati

Empati, patheia sözcüğünden türemiş olup algılama anlamına gelir. Kısaca başka birinin içinde bulunduğu duruma göre düşüncelerini ve duygularını anlamaktır.
Bunu yaparken kendi duygularımızı bir kenara bırakıp (ki bu çoğu zaman zordur) gerçekten karşımızdaki insanı dinlemeyi ve anlamayı içerir.
Bir insan bize kendini açarken, mutluluk ve mutsuzluğunu dürüstçe paylaşırken kendi acımızla ve ya dünya ile kıyaslamak, dünyada ne dertler var vb. gibi ( sık yapılan davranış hatası ) doğru değildir.
Gerçekten başka bir insanı anlamaya çalışmak, onun bakış açısıyla bakmak ve akabinde anladığımızı en azından bunun için çaba gösterdiğimizi karşı tarafa iletmek hangi çevrede olursak olalım ilişkilerimizi ( aile, iş, ilişki, toplum) iyileştirecek ve kalitesini arttıracaktır.
Bunu yaparken karşımızdaki hemen konuşsun bitirsin ben konuşayım yerine onu dinleme becerisine sahip olmamız gerekir.
Daha çok küçük yaşlarda öğrenilmeye başlayan bu beceriyi geliştirmede aile tutumu çok önemlidir. Önce aile çocuğa bu konuda model olmalıdır.
Aile büyüyen ve yetişkinliğe yolculuk yapan çocuğa duyguları anlatmalı, sorumluluk vermeli, davraışlarını, etkilerini ve sonuçlarını anlatmalıdır.
Kendi duygularını tanımaya olanak sağlamalıdır.
Cezalar, ilgisizlik, aşırı baskı vb. çocuğun ilerleyen yaşlarda kendini tanımasını ve duygularını yaşamasını zorlaştırır.
Kendini, duygularını tanımayan birisi belki çocukluğunda, ergenliğinde belki ileri dönemde nedeninin anlayamadığı mutsuzluğa ve başka problemlere itilebilir.
Başkalarını anlamakta zorluk yaşar ve sağlıklı insan ilişkileri kuramaz.
Her acı ve ya mutluluk kişiye özeldir. Bir başkasının yaşadığı herhangi bir durum bizden önemli/önemsiz değildir.
Örneğin; Depremde ve ya savaşta ve ya başka bir durumda tüm ailesini kaybetmiş birini anlamak tamamen mümkün olmasa da kayıplarını ve ondaki izleri anlamaya çalışmak bile kıymetlidir.
Yemek, su kadar temel ihtiyacımızdır konu ne olursa olsun anlaşılmak.
Anlaşılmak ve anlayabilmek dileğiyle...