Endee Alanya'da yimbeş sene eveli sokaklarda gezen, ıcıg para verdinmidi evin önünde odun gıyıveren, kafasında poçu dolalı bi Emmioğlu Garip Hüseenimiz varıdı. Hacad deresinde, Sugözü çayında anadan uryan çimerdi. Gendi gesisini gendisi yüerdü. Höle tanıdığında gümüş gibi olurdu. Gendini tanıtırkana "Sarıvelilerin Civiler köyündenin, gomşu gızı Hatıca'ya yangın oldum, gözü körolasıcalar vermediler. Gurbet ellere düşdüm" deridi.
Ara sıra Guyularöö camisinde deggelirdi. İki rekat namaz gılar, namazın bitmesini beklemez, camiden çıkar vareederdi. Ende Garip Hüseen'e "Ermiş" dellerdi. Kimin öldünü bilir, bi daggada ölü evinde olurudu. Bazılarının düşüne girer, düşüne girenlerin düşü çıkardı. Epee oldu, Garip Hüseen'e Sarıvelilerin Civiler Köyü'nde deggelmişler. Baya bi eddiyallamış. Saçı muçu gırarmış getmiş. Garip Hüseen'e "Efe Alanya'ya neci gelmeyon?" demişler. O da, "Neci gelicen bilader? O şeerde düzen bozuldu" demiş.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.