Emeklinin ölmesi isteniyor

​ Son günlerde sıkça dile getirilen bir söylem var: "Emekliler çok uzun yaşadığı için ekonomi alarm veriyor." Bu iddia, sadece matematiksel bir yanılgı değil, aynı zamanda yılların emeğine, alın terine ve en önemlisi insana karşı yapılan büyük bir haksızlıktır. Bu tür bir açıklama karşısında sormadan edemiyorum: "Siz bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz?"
​Emeklilik yaşının 65'e çekilmesi yasasını çıkaran sizler değil miydiniz? İnsanların 40 yıla yakın çalışma hayatlarının primlerini, haklarını görmezden gelerek repo hesaplarına yatıran, yani finansal bir manevrayla kişisel birikimi kullanan yine sizlerdiniz. Şimdi, o insanların ömürlerinden çaldığınız onca yılın ardından, kazandıkları 20 yıllık ömrü mü onlara çok görüyorsunuz?
​Bu, sadece bir ekonomik tartışma değil, vicdan ve insanlık sorgulamasıdır. İnsanların genç yaşta iş hayatına atılıp, en verimli yıllarını ülkenin kalkınmasına adadığı gerçeğini nasıl görmezden gelebiliriz? Onların hakkı, sağlıklı ve huzurlu bir yaşlılık değil midir?

​Plandemi döneminde, 70 yaş üstü bireylerin yoğun bakımlarda yaşadıkları zorluklar, ne yazık ki bu acı gerçeği bir kez daha yüzümüze çarptı. O dönemki kısıtlamalar, izole edilen hayatlar yetmedi mi? Şimdi de uzun yaşadıkları için mi cezalandırılacaklar?

Ve en can alıcı soru: Bu bir tesadüf müdür? Zira sadece "plandemi" döneminde değil, 2010 yılından beri yaşlılarımızın yoğun bakımlardan bir daha çıkamayışı dikkatimi çekiyor. Akıllara şu soru geliyor: Yaşlı nüfus sayısını azaltmaya yönelik gizli bir sistem mi devrede?

Dünya nereye gidiyor, bu vicdansızlık ne zaman son bulacak?
​Evet, dünya zor bir dönemden geçiyor, küresel ekonomide sıkıntılar var. Ancak çözüm, en zayıf halkayı, yani yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş emeklileri hedef göstermek değildir. Emeklilik hakkı, bir lütuf değil, ödenmiş primlerin ve tüketilmiş bir ömrün karşılığıdır. ​Yeter artık! Bu çarpık düzene, bu hak gasbına bir son verilmelidir. İnanıyoruz ki, ilahi adalet tecelli edecek ve bu yaşam mücadelesine bir düzen, bir denge gelecektir. Emek, en yüce değerdir ve bu değeri hiçe sayan her sistem er ya da geç çökmeye mahkûmdur.