Eleştiriye açığız

DEĞERLİ okurlar. Son günlerdeki yorumlarımda, ülkemiz ve ülke insanımızın geleceğine dönük belli kaygılarım nedeniyle, Cumhurbaşkanımızın üslubuna ve diplomasi dilinden uzak, ona buna meydan okumasına dönük eleştirilerde bulunmamı,...

DEĞERLİ

okurlar.

Son günlerdeki yorumlarımda, ülkemiz ve ülke insanımızın geleceğine dönük belli kaygılarım nedeniyle, Cumhurbaşkanımızın üslubuna ve diplomasi dilinden uzak, ona buna meydan okumasına dönük eleştirilerde bulunmamı, Ortadoğu’ya dönük politikalarını eleştirmemi, kimi okurlarım biraz fazla bulurken, yanı başımızdaki gelişmelere seyirci kalmamızın da pek doğru olmayacağını söylemekteler.

Eleştiriye her zaman açığız.

Bizimki, bir yorum.

Daha doğrusu bir tez.

Karşı tezler de olacak ki, hep birlikte sağlıklı bir senteze gidebilelim.

İllaki bizim yaklaşımımız doğru diye bir iddia içinde olmadığımızın bilinmesini isterim.

Siyaset, bir bakıma satranç oyununa benzer.

Siyasette duygusallığa yer yoktur.

Ortadoğu, canavarların at oynattığı bir arenaya dönüşmüş durumda.

Tabii ki biz de bu arenada şu ya da bu biçimde at oynatabiliriz ya da oynatmalıyız.

Ama bunu yaparken, kimi canavarlarla ittifak içinde olup, sırtımızı belli güçlere dayamalıyız.

Bütün canavarları karşımıza alıp hamasi çıkışlarla yiğitlenmeye kalkarsak, Ortadoğu bataklığına gömülebiliriz!

Kişisel husumete, dinsel, mezhepsel ya da etnik yakınlığa dayalı duygusal yaklaşımlarla, maceracı çıkışlar yerine, ileriye dönük sağlıklı öngörülerle pragmatik ve de gerçekçi güçlü politikalara yönelmemiz gerektiğine inandığımdan, genel anlamda Cumhurbaşkanımızın Ortadoğu başta olmak üzere dış politikasını tehlikeli bulduğumu söylemeliyim.

Tehlike, herkese meydan okuması!

Dünyada tek bir dostumuz kalmadı gibi bir şey!

İnşallah yanılıyorumdur.

Son gelişmelere bakarsak, özellikle hemşerimiz Mevlüt Çavuşoğlu’nun diplomatlığının da katkılarıyla, artık ensemizi karartmaya gerek kalmadı gibi bir şey!

Rusya–Türkiye arasındaki kriz asgari düzeye inme eğiliminde.

Gene de, Suriye’de birçok ülkeye ait uçakların bombardıman yapmasını ve burada çok sayıda örgütün yer almasını ve bu örgütleri farklı ülkelerin desteklediğini düşündüğümüzde, her an bu alanda ciddi çatışmaların gündeme gelmesi kaçınılmaz gibi görünüyor.

Umarım biz, bu tür bir çatışmanın içinde tek başımıza yer almayız ya da tek başımıza kalmayız!