El bileğinde yumruk yapma ve bilek bükme kaslarını çalıştıran fleksör tendon yaralanmaları elin en sık görülen yaralanmalarındandır. Hatta bazı gençler arasında sinirlenince güç gösterisi olarak cama vurma sonucu ortaya çıkar. Ama yapılan bilimsel çalışmalar sinirlenince cama yumruk atmanın sinirlilik durumunu geçirmediğini göstermiştir!
Ameliyat sonrası oluşan iyileşme ve skar dokusu, dikilen ve tamir edilen tendonları çevre dokulara yapıştırarak hareketi sınırlar. Bu nedenle tendonun iyileşmesi için gerekli olan ameliyat sonrası sabitleme ile tekrar kayabilmesi için uygulanan rehabilitasyon protokolleri arasındaki dengenin sağlanması büyük önem taşır. Bu yöntemlerin hepsinde temel amaç tendonda kopma ve uzama olmadan yapışıklıkları önlemek ve tendonda maksimum bir kayma elde etmektir.
TENDON YARALANMALARI VE REHABİLİTASYONU
Tendon künt, keskin bir aletle veya ezilmeyle yaralanmış ya da kopmuş olabilir. Yaralanma sonrası tendonların cerrahi girişim olmadan iyileşmesi zordur. Tendonlar canlı hücre ve bağ dokusundan ibaret olduğundan, tendon uçları bir araya getirilince iyileşme içerden ve dışardan gelen hücrelerle başlar. Fakat cerrahi girişim sonrası oluşan skar dokusu onarılan tendonları çevreye yapıştırarak hareketi sınırlar. Bu nedenle tendon yaralanmalarında tendonun iyileşmesi için gerekli ameliyat sonrası sabitleme ile tekrar kayabilmesi için uygulanan rehabilitasyon programının önemi çok büyüktür.
Bazı durumlarda en iyi tedaviye rağmen tam hareket sağlanamayabilir. Hatta olguların bir kısmında hareketlerin kalıcı şekilde kaybı, eklem kontraktürü, sertlik ve güç kaybı kaçınılmazdır.
İYİLEŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1- Yaralanmanın seviyesi
2- Yaralanmanın tipi
3- Eşlik eden yaralanma: Damar, sinir, kemik, cilt hasarı
4- Cerrahi teknik
5- Hastanın iyileşme potansiyeli ve motivasyonu
6- Hastanın skar dokusuna eğilimi
7- Rehabilitasyon programı
Ameliyat sonrasında pansuman ile sarılan elin tendon iyileşene kadar bir süre hareketsiz tutulması gerekir. Ancak belli bir süre sonra ilgili eklemlere pasif hareket başlatılır. Bu hareket tendonun etraftaki dokulara yapışmasını önler ve tendonun yolu üzerindeki eklemlerin çalıştırılarak sağlığını kazanmasını amaçlar.
Ameliyat sonrası dönemde kişiye ait özellikler, yapışıklık oluşmasının miktarı ve tendonun kayması tedaviyi etkileyen faktörlerdir. Eğer erken dönemde tendonun kayması çok iyiyse ve sınırlı yapışıklık oluşması mevcutsa tamir edilen tendon daha uzun süre tespit edilmeli ve rehabilitasyon süresi daha kısa olmalıdır. Yapışıklık oluşması fazla ve tendon kayması az ise hastanın ateli öngörülen süreden daha erken çıkartılmalıdır. Hastanın rehabilitasyonu daha dikkatli yapılmalı ve kontraktür oluşması engellenmelidir.
Sonraki devre ise cerrahın belirleyeceği sürede başlatılan aktif hareketlerdir. Aktif hareket, hastanın istemli olarak tendonu, dolayısıyla ilgili parmakları veya eli oynatmasıdır. Tendon üzerinde yeterli iyileşme olmadan erken devrede hareket uygulanması kopmalara neden olabilir bu nedenle ameliyat sonrası takip önem kazanır.
Sonuç olarak tendon kesisi nerede olursa olsun, iyileşme başarısı tek başına ameliyata bağlı değildir. İyi bir fizyoterapi ve hastanın uyumu ile uzun süreli bir tedavidir.